"Abollah?"
"Evet."
"Büyüyünce seninle mi yaşayacağım?"
Abdullah alçalan, ufku dürtükleyen turuncu portakalı seyrediyordu."İstersen. Ama istemezsen."
"İsterim!"
"Kendi evinin olmasını isteyeceksin."
"Ama komşu olabiliriz."
"Belki."
"Uzakta oturmazsın."
"Peki, ya benden bıkarsan?"
Kız dirseğiyle onun böğrünü dürttü. "Bıkmam!"
Abdullah kendi kendine sırıttı."Tamam, peki."
"Yakınımda olacaksın."
"Evet."
"Yaşlanana kadar."
"Hem de çok yaşlanana kadar."
"Daima."
"Evet, daima."
Kız arabanın önünden dönüp ona baktı."Söz veriyor musun, Abollah?"
"Daima sonsuza kadar."