Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Başlangıçta insanların tanrılarından başka kralları, dine dayanan yönetimden başka yönetimleri yoktu. İnsanın benzerini kendine efendi diye kabul edebilmesi ve bunun yararlı olacağı umuduna kapılabilmesi için düşünce ve duygularında uzun bir değişiklik olması gerekir. İşte tam burada, devletin varlığının meşruluğunu açıklamak için herşeyin bir anlaşmaya dayandığını öne süren toplumsal sözleşmeciler devreye giriyor. (Hobbes, Rousseau, Locke ) Rousseau'ya göre doğa durumunda bütün insanlar eşitti, doğal eşitsizliklerin önemi yoktu. (Burada "güç" eşitsizlik yaratmaz mi diye sorulabilir; güç eşitsizlik yaratır ama hak yaratmaz.) Toplum halinde yaşamaya geçince eşitsizliklerin artmasıyla insanlar, daha üstün bir güce, "genel irade"nin ortaya koyduğu kurallarla toplumu idare etme yetkisini veriyor. Rousseau, kitabına bu ismi vermesiyle aynı zamanda isim babası olarak da anılıyor. Okumayanlar için bile çok tanıdık bir sözle başlıyor kitap, "İnsan özgür doğar, oysa heryerde zincire vurulmuştur." Peki kitapta nelerden bahsediyor ; üniversite boyunca sürekli duyduğum "genel irade"sinden (HAY serisi baskısında bunu "genel istem" olarak kullanmış.), yönetim biçimlerinden, yönetim şekillerinin devletlere hangi koşullarda uygunluğundan, siyaset ve dinin içiçe geçmişliğinden hatta şaşıracaksınız hangi iklim koşullarında hangi yönetim biçiminin daha uygun olduğunu bile yorumluyor. Ve hiçbir konuyu üstünkörü bırakmadan incelikle irdeliyor bu kitapta. Rousseau'nun çağdaş demokrasinin öncüsü olduğunu kabul ederek, siyaset felsefesine ilgi duyan herkesin okumasını öneririm
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
·
241 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.