Bir şehrin ruhu olabileceğine inanır mısınız? Ben inanırım. Gezdiğim her
şehirde baskın bir ruhla mânâ yoğunluğunu en azından hissederim. Eskiler,
“İnsanların duyguları neye ağır basarsa, şehirler de o duyguyu yansıtır” der. Şehirler,
kendisini ziyaret edenlere, içinde yaşayan insanların en baskın duygularını
harmanlayıp verir. Yemek dolu bir tencere, içindeki malzemelerin harmanlanmış
kokusunu nasıl ki dışarıya verirse şehirler de toplumunu, tarihini, coğrafyasını
harmanlayarak size ulaşır. Siz ona ulaşırsanız, o da size ulaşır. Siz şehre yaklaşırsanız
şehir size daha çok yaklaşır. Sizin şehirdeki bir adımınız, şehrin siziniçinizdeki on
adımıdır. Şehirler işte böyle izler bırakır içimizde