Lloyd'a göre, Platon'dan Sartre'a kadar tüm filozoflar akıl yürütmeyi kişinin duygularına ve bedenine üstün gelmesi veya "aşkınlaşması" olarak (çeşitli şekillerde) anladılar. Bu filozoflar aynı zamanda, erkekliğe erişmek için kişinin “dişil" (duygusal, bedenleşmiş) boyutunun üstesinden gelmesi gerektiği inancıyla, aklı erkeklikle bir tuttular. Bu durumda, akılla ilgili fikirler ile kadınları aşağılayan erkeklik ideallerinin birbiriyle bağlantılandırılmasının bir tarihi olduğu savunulabilir.