Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türk Ocakları, Çarlık Rusyası’nın yıkılmasından da kuvvet alan tek ve son ümit halinde, “Büyük Türk Birliği” hayaline daha kuvvetle sarıldılar. Rus ihtilâli üzerine İstanbul’a gelen Kırımlıları İstanbul Türk Ocağında selamlayan Hamdullah Suphi bu hülyayı böyle hülâsa ediyordu: “Harpten evvel hiçbir içtima günümüz yoktu ki Kafkasya’dan, Kırım’dan, Kazan’dan, Türkistan’dan, kendi âlemimizin muhtelif köşelerinden gelmiş kardeşler burada bizimle beraber aynı düşüncenin ufkuna, heyecanına dalmasınlar. Ocağın bir çok meşhur günleri oldu. Onlar arasında, biri İsmail Gasprenski’nin günüdür. Şimal topraklarında yaşayan milyonlarca Türk’ü kendi benliğine vâsıl eden, kurtaran bu aziz ve kutsî babamız, ayrılmadan evvel kulaklarımıza asla unutmayacağımız bir söz fısıldamıştı: “Bazı düşünceler vardır ki o bize yasaktır, demişti, onları bizden sonraki nesillere bırakalım. Biz manevî birliği yapalım, dilleri birleştirelim, siyasî birliği başkaları düşünsünler.” Bu söz Ocağın eskiden beri akide olarak kabul ettiği bir düsturdur. Ve biz ona sadık kaldık. Biz yalnız bir şey istiyoruz. Dil birliğiyle vicdan birliği. Uzak yakın bütün Türklerin kalpleri aynı duygularla çarpsın, zihinleri aynı birlik hülyasına dalsın. Biz bu hülyadan başka bir şey düşünmüyoruz.”
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.