Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

468 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Günaydın güzel insanlar. Stefan Zweig’in kendi eserlerine kıyasla oldukça kalabalık sayılabilecek, dolu dolu, birçok anını hissederek anlattığı, dünya savaşlarının psikolojisini çok iyi yansıttığı, bir kısmını da ‘Bugün bir şey olmadı’ gibi cümlelerle geçiştirdiği günlüğüne hepimiz hoş geldik! Özellikle kitabın sonlarında girdiği o bunalım dönemi, yaşadığı ve hissettikleri ve Brezilya’ya gidişi arefesinde yaşadıkları ve Alman zulmünün bitmeyeceğine olan inancının da etkisiyle aslında yapmak istediğini, yaşamanın artık anlamı olmadığı gibi ruhsal bunalımları hem çok iyi hem de bir o kadar açıkça yansıtan bir eser. İnsan psikolojisini ve kendi ırkının düştüğü durumu çok iyi yansıtan, adeta ‘Coğrafya Kaderdir’ sözünün yıllar önceki kanıtlanmış halini sunan bir eser olması da hem düşündürücü hem üzücü. Zaten hangi savaş bir toplumu mutlu edebilir, hangi savaştan bir milletin canı yanmamıştır? Milattan öncesini de sonrasını da günümüzü de savaş ortamında geçiren bir millet olarak bizler de öyle bir alıştırılmaya çalışıyoruz ki kahrolasıcalar şehit haberlerimizi bile önemsizmiş gibi altyazı ile yahut küçük puntolarla bir kenara zor sığdırıyor, o tabutlara sığmayan yiğit insanları. Can Yayınlarını pek beğenmediğimi söylerim ama güncel baskılarında artık eski kalitesiz basımları bırakmalarıyla bu fikrim değişiyor ve çok kaliteli eserler icra ettiklerini söyleyebilirim. Sayfa düzeni olsun, çevirmen yapan insanın kalitesi olsun, o değişimi sizlere hissettirebilmesi oldukça mühim. Çünkü bizim için kapak değil içerik önemli. İçerik olarak da 1912 Eylül’ünden Paris’te başlayan, 1913 ilkbaharına kadar süren bir giriş ile başladık. Akabinde 1912-1914 arası tutulan bir günlük özetiyle devam ettik. 1914 yılından yani savaşından ilk yılından başlayarak Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiği günden, 30 Temmuz 1914 – 30 Nisan 1915 arasına kadar okuduk. 1 Mayıs 1915 ile 24 Şubat 1916 yılları arasında yazdığı, adeta Savaş günlükleri diyebileceğimiz ikinci bir defter de mevcut. Ardından iki adet İsviçre Günlüğü var yazarın. 13 Kasım 1917 ile Şubat 1918 yıllarını ve 20 Eylül - 13 Kasım 1918 arasını kapsıyor. 22 Ekim 1931’de başlayıp 6 Aralık 1931’e kadar süren 1931 Yılı Günlüğü mevcut. 17-30 Ocak 1935 yıllarında tuttuğu New York notları mevcut ki çok ilgisini çekmiş, özellikle binaları anlata anlata bitiremiyor. 27 Eylül 1935 tarihli, Paris’ten Londra’ya yolculuğunu anlattığı bir yazı var. 8 Ağustos - 1 Eylül 1936 arasındaki Brezilya ve Arjantin yolculuklarını anlattığı bir günlük daha. Psikolojik durumunu anlattığı 1 Eylül - 17 Aralık 1939 tarihli İkinci Dünya Savaşı Günlüğü ve son olarak da 22 Mayıs - 19 Haziran 1940 tarihli 1940 yılının günlüğüyle kitap bitiyor. Çok değil, bu tarihten 1.5 yıl sonra yani 22 Mayıs 1942’de de Lotte Altman yengemiz ile birlikte intihar etti. Zaten çok huylu bir psikolojiye sahip olduğunu, havadan nem kaptığını bildiğimiz ve okurken şahit olduğumuz Zweig’in, en son dönemlerinde iyice bunalımda olduğunu görmek zor değil. Açıkçası intihar istenen değil ama yazdıklarının üstüne (yaşamın anlamsızlığından, 56 yaşına kadar gelebildiğinden bahsetmeleri) zaten kafasındaki son şeyi de yapmak istediğini belli ediyordu. Tabii üzücü bir durum ama aradan 79 koca yıl geçmiş, elden ne gelir? Hepimize iyi okumalar ve iyi bir hafta diliyorum. Kendinize iyi bakınız efendim. Ayrıca 4 yıl sonra profil resmimi değiştirebilirim, hepimizin gözü aydın. Sağlıcaklar, mutlulukla..
Günlükler
GünlüklerStefan Zweig · Can Yayınları · 1997225 okunma
··
557 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.