Savaş zamanındaki cesaret erdemini düşü nün. Bir asker, bazı yurttaşların hayatını saldırıya geçen ordudan kurtarmak için 'belki de kendi hayatını tehlikeye atmak zorunda kalır.
Gözü kara kişi kendi güvenliğini hiç önemsemez. Hatta muhtemelen gerekli olmadığı durumlarda bile kendini tehlikeye sokabilir. Nevar ki bu gerçek cesaret değil, umarsızca riske girmektir. Diğer uçta ise, korkak bir askerkorkusunu yenip gerekeni yapamaz ve ona en fazla ihtiyaç duyulan anda korkudan donakalır. Aynı durumda cesur ya da yiğit kişi de korku duyabilir, ancak korkusunu yenip harekete geçmeyi de bilir. Aristoteles her erdemin bunun gibi iki uç arasında olduğunu düşünmüştür. Burada cesaret, gözü karalık ile korkaklık arasında ortada bir yerdedir. Bu, Aristoteles'in Altın Orta öğretisi olarak da bilinir.