Henüz yeryüzünü yeni yeni tanımaya başladığı o çocukluk günlerinde yaşadıklarıyla kişiliğinin belirmeye başladığı, ergenlikte derinleştiği, gençlikte ise anlamsızlaştığı biriydi Haluk. Değer verebileceği, anlam yükleyebileceği bir olgu yoktu. Bir de yetmezmiş gibi o acıklı olaydan sonra içe kapanmış, tüm yaşamı İstanbul'da akmaya başlamıştı.