Kusur gören gözler, kendi içlerindeki uçurumlarla yüzleşmeye cesaret edemeyen, güvenli limanlardan uzaklaşma cesareti olmayan, korkak, içekapanık, katı, kuralcı, yaptırımcı, baskıcı, yaralı ve travmatik kişilerin gözleridir ki içinde yaşadığımız sistem de tam olarak böyle...
Sayfa 83Kitabı okuyor
vicdanımızı giderek damarlarımızda dolaşan kanın rengine ve gözyaşlarımızın tuzuna buladık, bu da yetmiyormuş gibi, gözlerimizi içimizi gören bir aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz, ağzımızla inkar etmeye çalıştıklarımızı çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.
Sayfa 25Kitabı okuyor
Evlerin musluklarından bu değerli sıvının bir damlasının bile akmayacağı doktorun karısının aklına gelmemişti, işte uygarlığın kusuru bu, evimizin
musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz. Şu tabloyu görmek için de gören göz gerek...
İnsanoğlu çoğu kez ufukları boşu boşuna gözler durur. Geçmişinden medet umar, gözlerini kapayıp evliyaların, uluların alacakaranlık gevşek rehavetinde harcıalemlik ile yücelik arasındaki engin deryada eyleşip kalır ve bu yüzden kendine, yanlışlarına, pılısını pırtısını hızla toplayıp geçen zamana, adını ve eserini sürdüreceğine inandığı oğulun, adına zaman dediğimiz bu belirsiz kavram içinde bir belirsizliğe adım atışına, biraz sonra doğacak yıldızları ilgisiz bir göz nasıl görürse öyle gören bir tavır takınır. Bu yüzden dışarıdan sert gürgen ağacı gibi görürler beni.
Sayfa 142Kitabı okudu
Zaman geçtikçe, birlikte yaşarken ve genetik değişimler olurken, vicdanımızı giderek damarlarımızda dolaşan kanın rengine ve gözyaşlarımızın tuzuna buladık, bu da yetmiyormuş gibi, gözlerimizi içimizi gören birer aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz, ağzımızla inkar etmeye çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.
