Kendini Halkın Sağlığına Adayan Doktor...
Bir Köy Doktorunun Hatıraları adlı eserin yazarı, göreve başladığı ilk
günden beri günlük tutuyor ve Tıp Fakültesini nasıl bitirdiğini, bölge
hizmetine hangi niyetle başladığını kaydediyor.
Talihi kendisine pek yardımcı olmamış, çocukluğunu ve
gençliğini muhtaçlık ve yokluk içinde geçirmiş.
Öncelikle itiraf etmem gereken şey, wattpad kitaplarına önyargı yapmaktan ziyade onları biraz yetersiz bulmam olmalı. Ben yıllardır internet üzerinde yazan ve okuyan biri olarak garip bir şekilde bu sektörü es geçmiştim. Bu yıl üye olduğumda ise durumun vahameti oradaydı. Kötü çocuklar, tecavüz öyküleri, mafyalar, töre evlilikleri ve nihayetinde
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Yeterince, hatta kıtı kıtına yetecek kadar yiyecek olduğu zaman paylaşmak kolaydı. Ya olmadığı zaman? O zaman güç devreye giriyordu; güçlü olan haklı oluyordu; güç, onun aygıtı şiddet ve en büyük müttefiki, görmezden gelen göz.
Bazen, hatta sıklıkla kütüphanede dolaşıp raflara göz gezdirirken karşınıza bir kitap çıkar. Ne kitabın ne de yazarın adını duymuşsunuzdur ama kitap kendisini almaya zorluyordur adeta sizi. Bu kitap da benim için öyle oldu. İsmine ve arka kapak yazısına kısaca göz gezdirdikten sonra hemen aldım. İyi ki de almışım.
Kitabın ismi konusuyla alakalı
Bu kitapla karşılaştığım günü dün gibi hatırliyorum.İl kütüphanesinde ruhumu besleyecek bir kitap arıyordum.Gerçek,salt gerçeklik içeren bana hayatın acı yönünü yüzüme tokat gibi vuracak bi kitap...Dünya klasikleri bana gülümsüyor ben görmezden geliyordum, Türk edebiyatı göz kırpiyor;hayır şuan senin sıran değil diyordum.sonra beklenmedik bir
O gün kahvaltı niyetine hiçbir şey yemeyen yolcular, böylece altmış saat aç kaldılar....
Toplumunda, dünyasında hiç kimse yemeksiz kalmamıştı.
Tren lekeli ve tozlu bir taş ocağıyla, kapalı duran bir fabrika arasındaki yan hatta saatlerce beklerken, açlığı artmış, açlığı arttıkça da açlığın gerçekliği üzerine ve toplumunun, gerçek gücünü oluşturan dayanışmayı yitirmeden bir kıtlığın üstesinden gelememesi olasılığı üzerine, ümitsiz düşüncelere kapılmıştı. Yeterince hatta kıtı kıtına yetecek kadar yiyecek olduğu zaman paylaşmak kolaydı. Ya olmadığı zaman? O zaman güç devreye giriyordu; güçlü olan haklı oluyordu; güç, onun aygıtı şiddet ve en büyük müttefiki, görmezden gelen göz.
Bir kitap okudum tüm duyguları sol yanımda hissettiren. Bir kitap okudum gözümdeki yaşları taşıyamayıp göz çeşmemden akıtan.
Çocukluktan beri yaşadıklarına (aşağılanma, hor görülme, kabullenilmeme, alay...) rağmen ayakta dimdik duran ama bu duruşu bile çok görülüp elinden alınan bir adam Hasan. İlk zamandan beri birlikte büyüdüğü, onun için her şeyi göze alan kişiye arkadaş kelimesini dile getirmeyip hizmetlinin oğlu diyen bir çocuk Emir. Gördüklerini görmezden gelen ve bunun için büyük pişmanlıklar duyan bir çocuğun yıllar sonra bu yükten kurtulmak için çabalama girişimleri... Bu kitap insana hem ihanetin ağır yükünü hissettiriyor, hem çocuk masumluğunu, hem boyun eğişin kaçınılmazlığını... Ama en çok suçluluk duygusunu ve pişmanlığı. Sanırım bu üç kelime benim için kitabı özetler durumda: Koşulsuz sevgi (Hasan), kıskançlık ve sonuçlarından doğan pişmanlık (Emir)
“It/O (1986)” Stephen King
Bir korku eserinin konusu ne olur? Cinler, periler, hayaletler, vampirler, kurt adamlar; ya da daha gerçekçi korkular üzerinden yola çıkacak olursak örümcekler, yükseklik korkusu veya megafobiyi tetikleyen unsurlar diyebiliriz. Peki bunların arasından hangisini kullanırsanız başarılı ve belki de tüm zamanların en
Donna Haraway'in 1985 yılında yayınladığı özellikle sosyalizm-feminizm üzerine yeni açılımlar sağlamayı hedefleyen pomo bir metindir. alt başlığı "science, technology, and socialist-feminism in the late twentieth century" (yirminci yüzyılın sonunda bilim, teknoloji ve sosyalist feminizm) idir. ayrıca, haraway'in "simians, cyborgs