Her yaratık,ister gözle görülür ister görülmez olsun ışıkların yaratıcısının varlığa döndürdüğü bir ışıktır.
Dünyada koşarak hiçbir şey görülmez. Alain “ Düşünmek için durmak lazımdır . “ der.
Reklam
Son
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur; Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
İlk bağlamda çağımızın nevrotik insanlanda ağır basan eğilimlerden birisi, bu insanların, başkalarının onayına ya da sevecenliğine olan aşırı bağımlılıklarıdır. Hepimiz hoşlanılmak ve takdir edildiğimizi hissetmek isteriz, ama nevrotik insanlardaki onaylanmaya ya da sevecenliğe olan bağımlılık , yaşamlarında karşılarındaki insanların taşıdığı gerçek önemle orantısızdır. Hepimiz, düşkün olduğumuz insanların da bizden hoşlanmasini arzu ederiz, buna karşın nevrotik bireylerde, ister söz konusu kişiye ilgi duysunlar ister duymasınlar, ya da o kisinin yargısı kendileri için bir anlam taşısın ya da taşımasın, benimsenmeye ya da sevecenliğe yönelik kişi ve durum ayrımı gözetmeyen bie açlık vardır. Cogu kez bu sınırsız özlemin farkında değillerdir , ancak istedikleri ilgi ufukta gözükmediği zaman gösterdikleri duyarlıkla bu özlemin varlığını ele verirler. Örneğin eğer birisi davetlerini kabul etmezse, bir süre telefon etmezse ya da sadece bir konuda onlara katılmasa bile kızgınlık duyabilirler. Bu duyarlılık bir "boş ver" tutumuyla gizlenebilir. Dahası, sevecenlik arzularıyla bunu hissetme ya da gösterme konusundaki kendi yetileri arasında belirgin bir çelişki vardır. Nevrotik bireyin kendi arzularının dikkate alınması konusun­ daki aşırı isteklerine, başkalarına yönelik büyük bir ilgisizlik (umursamazlık) eşlik edebilir. Çelişki her zaman yüzeyde gö­rülmez. Örneğin nevrotik birey herkese yardım etme konusunda aşırı düşünceli ve hevesli olabilir, ancak durum buysa, kendiliğinden ışıyan bir sıcakkanlılıkla değil, zorlanımlı bir yoldan ha­reket ettiğini görmek olasıdır.
Arap Harfleri
Yeryüzünde bir tek memleket görülmez ki, orada gençler kazara millî kütüphanelerine girerlerse bir tek eser okuyamadan çıkıp gitsinler. Böyle bir katliam hiçbir memlekette ve hiçbir memleketin tarihinde yoktur.
Sayfa 261Kitabı okudu
Selim birden kendisini, tanımadığı bir sokakta yürürken bulur. Yürürken rüya görülmez diye düşünür. Kendisini kaybedecek kadar sarhoş da değildir. Öyleyse bütün bunlar bir hayal midir? Bu kadar gösterişli ve uzun bir hayal olur mu? Vakit gece yarısını geçmiştir. Şeref'in mezarına geldiğini fark eder. Fakat mezarlık bozulmuştur. Üzerine "Arkadaşım Şeref" yazdığı eski tahtada sadece "Şeref" yazmaktadır.
Reklam
Çok eski dönemlerden beri edebiyat din ile çok yakın bir ilişki içerisindedir ve çoğu zaman bu iki değer birbirinden ayrı şeyler olarak görülmez. Sümerlerden kalma eserler, dünyanın yaratılışıyla ilgili eski dünyaya ait efsanevî hikayeler, tanrılarla ilgili, onları öven anlatılara yer verirken, Avesta’nın önemli bir bölümü şiir ve ilahilerden oluşmaktadır. Eski Yunan edebiyatında da edebiyatın din ile çok yakın ve ayrılmaz beraberliği dikkat çekmekte, yine Tevrat merkezli oluşturulan eski Yahudi edebiyatı da benzeri özellikler taşımaktadır. Fars edebiyatında da dinsel içerikli manzûm ya da mensûr olarak kaleme alınmış çok sayıda eser bulunmaktadır.
Gece çocuk dedenin koynuna verilir, sakınca görülmez. Zaten bakkal amca da çocuğun yanağından makas alır, poposuna vurur; yadırganmaz.
Aklı başında adamlarla hiçbir iş görülmez. Bize, itirazsız inanacak ve düşünmeden harekete geçecek insanlar lazım…
tilki
İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.