Gözlerim dolu dolu bitirip sayfalarını okşar gibi kapattığım kitap. Hem narin hem de bir o kadar güçlü.. Üç kadının üç farklı hayatı. Hepsinin de kendine göre zorlukları. Smita, Giulia, Sarah.. Hindistan'da yüzlerine bakılsına bile tennezzül edilmeyen alt kesimden Smita, Sicilya'da iflasın eşiğine gelen Giulia, Kanada'da prestijli bir işe sahip güçlü bir avukatken hayatını altüst edecek bir hastalığa yakalanan Sarah. Bu üç kadının gerçekten bir 'saç örgüsüyle' birbirlerine bağlanışlarını okuyoruz. Onların farklı yerlerde farklı saçma düzenlere kafa tutmalarını okumak çok etkileyiciydi. Bir kadın olarak alabileceğimiz çok güzel anekdotlar vardı bu kitap. Herkese okunmasını tavsiye ederim fakat bir kadınsanız mutlaka okuyunuz.
.
.
Eserimiz büyük bir ruh ağı gibi,
Birbirlerine saçlarıyla bağlanan o kadınlara ithaf ediyorum.
Seven, doğuran, ümit eden,
Binlerce defa düşüp yeniden ayağa kalkan,
Eğilen ancak yenik düşmeyen kadınlara.
Onların savaşını biliyorum,
Gözyaşlarını ve sevinçlerini paylaşıyorum,
Her biri biraz ben."
.
.
Kitabın sonundaki bu şiirden sonra aklıma biraz da Filistin'deki kadınlar geldi. Her biri 'seven, doğuran, ümit eden'.. Kadınlıkları ve kimlikleri unutulmuş her şeye rağmen mükemmel bir inançla karanlığın yüzüne tükürebilen. Mümkün olsa hepsini kucaklayabilsem..