SAADETİN TEK YOLU Kalbinde yalnızca Rabb’i olmayan, O’nunla buluştuğu mihrâblarda, tâatin lezzetini nasıl bulur? Kalbinde yalnızca Rabb’i olmayan, ubûdiyyetin(kulluğun) lezzetine ve huşûsuna nasıl erişir? Ubûdiyyetin kemâli, kalbi yalnızca O’nun sevgisinin kaplaması iken, başka vâdîlerde gezinip duran kalp nasıl O’na kul olmanın kemâline
SAADETİN TEK YOLU Kalbinde yalnızca Rabb’i olmayan, O’nunla buluştuğu mihrâblarda, tâatin lezzetini nasıl bulur? Kalbinde yalnızca Rabb’i olmayan, ubûdiyyetin(kulluğun) lezzetine ve huşûsuna nasıl erişir? Ubûdiyyetin kemâli, kalbi yalnızca O’nun sevgisinin kaplaması iken, başka vâdîlerde gezinip duran kalp nasıl O’na kul olmanın kemâline
Reklam
Kafamı durduramıyorum Allah kahretmesin senin yüzünden kafamı susturamıyorum, düşünmek istemiyorum uykularım kabuslarıma dönüşüyor, aldığım nefes boğazımı düğümlüyor, en mutlu anım bile aniden berbat hale dönüyor. Sana hakkımı helal etmiyorum, sana hakkımı helal etmiyorum ve etmeyeceğim. Beni çaresiz bıraktığın kadar çaresiz kal, bir damla su içmeye bile mecali kalmasın, aldığın her nefeste tüm olumsuzluklar yakana yapışsın, benim yüzüm hariç gün yüzü bile görmek nasip olmasın sana. Ahımı çok aldın , Allah’a ver şimdi hesabını. Allahın adaleti şaşmaz. Elbet benim düştüğüm yere sende düşersin. Aratır ya bu hayat elbet beni sana, ama bulamazsın
Kalb-i Sürur
İnsan bu dünyada neyi arar diye düşündüm ve çok fazla verilebilecek cevap geldi aklıma. Her insanın aradığı farklıydı belki de bundandır sebebi. Ama en temel cevap sürur, mutluluk değil midir? Medar-ı sürur arayışı içindeyiz hepimiz ama elde ediş yollarımız farklı, benim mutlu olacağım belki bir başkasını üzer, bir başkasının mutluluğu beni. Ama özümüzde hepimizin amacı mutlu olmaktır bir ömrü bunun için yaşarız. Doğru yaşadıkça sürura erer insan ama herkesin doğrusu da farklıdır. Mesela bir mümin yalnız başına mutlu olamaz çünkü ümmet bilinci olan insan için bir olmanın verdiği huzur başkadır. Hak yolda ilerledikçe, rabbinin emirlerine yasaklarına uydukça mutluluk kaplar içini. İnsanın varoluş amacının, fıtratına uygun yaşamın içinde olmanın verdiği bir mutluluktur bu. Elbette dünyalık şeyler de mutlu eder bunun peşinde de koşar, nefis bunu da arzular ama dengeyi korumak bize düşüyor. Dünya mutluluğu değil ahiret mutluluğunun gerçek olduğunu unutmamak gerekir. Zaten insan yaşarken tam anlamıyla kalbi sürura eremez. Arayış ömür boyu devam eder hep eksik gelir o mutluluk, sanki aradığı tam olarak bu değildir. Son nefesini verene kadar arar. İşte bunun sebebi esas arayışın vuslata ermek olmasıdır. O'na kavuşunca, cenneti kazanınca artık kalp mutmain olur, sürura erer. Allahım senin yolunda sevinçlerle dolu, mükafatında. Bizi başka yola saptırmadan dosdoğru sana ulaşmayı nasip et 🤲🏻 (Öyleyse mutluluğu bulmak için dua eder dua beklerim ✨)
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
Güneşin doğuşu ile batışı, en parlak olan varlığın dahi dünya üzerindeki geçiciliğinin en büyük tanığı yapıyor bizi. Yıldızların ışıltısı ve ayın o denli huzur saçan narinliği karşısında insan yaratılanın bu kadar güzel oluşunda bir yaratıcıyı arıyor elbet. İbrahim gibi gecesini gündüzüne katıp bir arayış içinde olmanın sonucunda ölümlü olan insan, yıllardır aradığı sonsuz huzurun ve yaşamın kaynağının aslında kendisinde olduğunun farkına varıyor…
291 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.