Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben ölen dostlarımla da konuşurum yavru kuş. Hatta en çok onlarla... Yaşayanlarla konuşulacak bir şey kaldı mı ki?
Sayfa 14 - Can YayınlarıKitabı okudu
Tıpkı insan gibi, taşın toprağın da namusu olur.
Sayfa 15 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şunu aklından çıkarma evlat; aslolan unutuştur. Öyle olmasa yaşam dayanılmaz, katlanılmaz bir şey olurdu. İyi ki silebilmişim bazı şeyleri...
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hayat gerçekten de bir imge. Varla yok arası bir şey.
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Hadi canım, benim konserve kutusu hayatımdan roman mı çıkarmış?!"
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ah, o unutulmaz çocuk/genç kızlık cenneti!
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sahi gencecik birinin bu uzak, durgun, ıssız yerde işi ne?
Sayfa 45 - Can YayınlarıKitabı okudu
Aşkın imkansızlık olduğunu bilebilseydi, ah bir bilebilseydi!
Sayfa 49 - Can YayınlarıKitabı okudu
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gri Gül / Lütfiye Aydın
Lütfiye Aydın bu kitapla 2005 yılında Rıfat Ilgaz Öykü Ödülü aldı. Benim de yazarın öykü kitapları içinde en sevdiğim kitap... Dört duvar arasındaki yaşamları öyle derinden öyle incelikle yansıtıyor, karakterlerin iç dünyalarını öyle gerçekçi, öyle sinematografik anlatıyor ki öykülerini okuyup da sevmemek mümkün değil. Her öykü güzel de Modern Times ve Konfor Gıro öykülerine ayrı bir bayıldım.
Gri Gül
Gri GülLütfiye Aydın · Can Yayınları · 200518 okunma
Var ya, benim babam tam bir baş belası. Üstelik de demokrat geçinir. Hödük herif 68'liymiş de benim tarzımı anlaması, onaylaması asla olası değilmiş de... Bakar mısın abi, sen hem ömrün boyunca bir baltaya sap olama ham de durmadan ahkam kes. Bugünde çeviri yaparak geçinmek olacak şey mi ya!.. Neymiş efendim, annemin dediklerine göre babam yıllarca hapislerde çürümüş, sürgünlerde sürünmüş falan fıstık, ama yine de düşüncelerinden asla vazgeçmemiş. Zavallılığı görüyorsun di mi, annem de kocasından farksız. Tam tencere-kapak muhabbeti... Yok ülke elden gidiyormuş, yok efendim her şey dibe vurmuşmuş... Adam her an herkesin içini kararttığını düşünmüyor bile, asıl dibe vuranın kendisi olduğunu fark etmiyor ya!
Sayfa 65 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Edepli İmge...
Şunu hiç aklından çıkarma evlat; aslolan unutuştur. Öyle olmasa yaşam dayanılmaz, katlanılmaz bir şey olurdu. İyi ki silebilmişim kimi şeyleri.. Biliyor musun, artık en çok beğendiğim düşünür ne Marks, ne Engels, Herzen... Hacıbektaş. Niye mi?.. Mücerret olduğu, edep yerinde sadece bir gül bulunduğu için.
Sayfa 18 - Can Yayınları
OY MADIMAK...
Tam o sırada az ötemize bir taş düşüyor. Mandalina büyüklüğünde. Sokaktan atılan bir taşın buraya, en üst kata ulaşması olası değil... Demek artık karşıdaki binalardan da atıyorlar, demeye kalmadan, aşağıdan en korkunç şangırtı kopuyor. Müthiş bir ses. Sonra arkası geliyor. Kırılan camlardan şimdi sesler doluyor içeri: "Allah-u Ekber Allah-u Ekber /La ilahe illallah vallahi Ekber" ...... Bir yanık kokusu duyuyorum. Birden çığlıklar kopuyor aşağıdan. Bir yandan bizim bulunduğumuz kata gelenlerin paldır küldür sesleri, öte yandan sokaktakilerin tekbir sesleri... Tam o sırada kesiliyor ışıklar. Bilek saatime bakıyorum ; fosforlu rakamlar 19:50'yi gösteriyor. Sonrasını anımsamıyorum....
Sayfa 128 - Can Yayınları
144 syf.
·
Puan vermedi
GRİ GÜL & LÜTFİYE AYDIN
Öncelikle, çok dokunaklı ve yürek burkucu öykülerden oluşan bu kitabın yazarı, soyadı gibi aydın Sevgili Lütfiye Aydın'ı, Soner YALÇIN'ın cümleleri ile size tanıtmak isterim: "2 Temmuz 1993 olaylarında, yani Madımak vahşetinde yanmadan önce, kendini aşağı atarak kurtarmış ve hafızasını kaybetmiş bir edebiyat öğretmeni.. Madımak Oteli'nin 109
Gri Gül
Gri GülLütfiye Aydın · Can Yayınları · 200518 okunma
"Siz ölmeyip de oyunu bozdunuz mu hiç savcı bey? "
Biliyor musun, her şeye rağmen ben bugünümü daha çok severim. Herhalde zamanın aptal tülü pek çok pisliğin üstünü örttüğü için...
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.