Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Reklam
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
Selam Resul'ün gönül gülüne.
Binler selam ona ve geride bıraktıklarına olsun. Hatice'yi doğuran Fatıma'ya bin rahmet. Onu nadide bir gül gibi Varaka'nın bahçesinde yetiştiren Hüveylid'e bin selam. Onu incitmeden, örselemeden engin ruhunu bir dantel inceliğinde işleyen yaşlı bilgeye tazimler. Selam Resul'ün gönül gülüne! Kutlu verdasına! Selam o en büyük anneye! Selam, o büyük şehide! Selam o şefkat denizine! Selam o sevgi Cennetine olsun! Selam gerçek aşkın kutlu adanmışlarına! Bıraktığı aşka sahip çıkmak ve Sevgili'ye Sevgili olmak duasıyla. Allahümme salli ala muhammed.
Sayfa 482Kitabı okudu
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 23 days
bismillahirrahmanirrahim
İnceleme amacıyla bu satırlarımı okuyan kişi özrümü beyan ederek Adem Ergül'den bir aktarma ile sizi kovmadan yönlendiriyorum, “Boşa vakit öldürme, yarına kefilin yok...” Zira incelemeden ziyade kendimle yolculuğum sırasında heybemden dökülen kelimeler üzerine ortaya çıkmış homojen bir karışımı andıran bir yazı. Seninle incemelememi yapmadan
Nedamet Dergisi Vefa Sayısı
Nedamet Dergisi Vefa SayısıNedamet Dergisi · 202367 okunma
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Namazı
"Nebiler Sultanı'nın güzel vasıflarını, hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem, yüzlerce kıyamet geçer de yine bitmez." Mevlâna Kuddise Sirrûh Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hiç günahı olmadığı halde, gündüzleri; devlet, millet ve din işlerini yürütüyor, geceleri mübarek ayakları şişinceye kadar namaz kılmakla
Reklam
Kendi sınırları dahilinde yaşayan ve zulüm gören halkı dahi Niko­la'ya olağanüstü saygı ve sevgi duyuyordu. Sanki bu insanlar mut­lak bir hükümdar istiyor; zalim yönetim, bütün milletin içine işle­miş teslimiyet arzusuna hitap ediyor gibiydi. Rus milletinin tarihi boyunca izleri görülen bu arzu, kimin hakimiyeti altında olurlarsa olsunlar
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
Selamlar sizlere...
Yürümek, uygun zaman ve mekanlara denk gelirse şifa verir bana... Bugün de havanın güzelliğini değerlendirip ara sokakları keşfetmeyi istedim. Yol boyunca gökyüzü ile barışık, bahçeleri envai çeşit çiçeklerle donatılmış evlerle karşılaştım. Hayran hayran bu bahçelere bakarken, yolumu güzelleştirdiği için önce Rabbim'e şükrettim sonra da bu çiçekleri yetiştiren ev sahiplerine bol bol dua ettim gözümü ve gönlümü şenlendirdikleri için. "Cennet kimin hakkıdır? "diye sorulunca büyüklerden bir zata, "Dünyayı cennete çevirme telaşındakilerin hakkıdır." demiş. Kimi dünyayı cennete çevirmek için ömrünün son demlerinde olsa bile elindeki fidanı toprakla buluşturma telaşındadır, topraktan geldiğinin şuurundaymış gibi. Kimi de vardır ki bir tuşa dokunup milyonlarca mazlumun acısına sebep olmaktadır, kendi içindeki cehennemin dışarıya akmasını istermiş gibi... Demişler ya, kişi heybesinde ne varsa onu ikram eder insanlara. Ve aslında ikramı, onun ahiretteki mekanıdır. Allah'ın vaadi böyle.... Selam olsun dünyada bir gül dahi olsa yeşertme telaşında olanlara. Selam olsun anayurduna bilet almak için koşturanlara...
Ankaranın güz mevsimi ayrı güzel olurdu Yeşil, kimliğini terk edip renkten renge bürünür soluk sarı, kahverengi, turuncu ve bazen kızıla boyanır hüzünlü bir sevinç verirdi içime. Bir de sıhhiye köprüsüne giderken orada park ve bahçelerde hiç bahar görmeyen güz güllerinin renk cümbüşü olurdu. Hüznün sembolü güze inat şen ve diri görünürlerdi gözüme. Şimdi Ankara'dan bana mutlu ve bir okadar da hüzünlü hatıralar kaldı geriye bir de Ankara'da sevdiğim kişi yada kişiler. Elimde olsa bu güllerden bir demet verirdim kendisine al kendine birde bu aynadan bak derdim. Yada gözlerimin içinde kendine bak aynada gördüğünden farlı bir şey göremezsin derdim. Abisinden gül'e selam olsun.
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.