Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Her gün binlerce kez belkide, farkında bile olmadan yaptığımız durumlardan biridir gülmek. Peki ama gündelik hayatımızda bizi güldüren şeyler nelerdir, kimlere güleriz? Okuduğumuz ya da seyrettiğimiz bir yapıtta komik olan nedir? Bu sorular üzerine düşünmeye başladığımızda gülmenin hiç de o kadar anlaşılır olmadığını, Aristoteles'ten günümüze derin düşünmelerin konusunu oluşturduğunu fark ediyoruz. Hayatın ayrıntıları üzerinde düşünmeye başlıyoruz. Topluma uyumsuzluğun gülmeye yol açtığı bir durum olduğunu görüyoruz. Yazarın gülme üzerine yazdığı denemelerini içeren bir eser “Gülme”. Gülmenin anlamını, gülmeye yol açan koşulları ve gülmenin toplumsal işlevlerini araştırıp bizlere sunmuş yazar. Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Henri Bergson, gülmenin altında yatan derin anlamın toplumsal yönünü, felsefi bir yaklaşımla, derinlikle irdeliyor. İnsanın en doğal tepkilerinden biri olan gülme eylemi üzerine yazılmış denemeler bütünü eser, Zülfü Livaneli'nin özel seçkisi içerisinde ve onun önsözüyle bizlere sunuluyor. Okunması gerekenlerden.. #Gülme ^ ^ #alıntı Değişimi bırakmak, yaşamayı bırakmak demektir. ^ Gülme, müşterek hayatın bazı gereklerine cevap vermelidir. ^ Eğer yalnız ve diğer insanlardan yalıtılmış hissediyorsanız gülünç olan­dan keyif almanız mümkün değildir. ^ ^ #HenriBergson #dünyaklasikleri #bloghemsire #edebiyat #deneme
Gülme
GülmeHenri Bergson · İş Bankası Kültür Yayınları · 2014778 okunma
Gülmek, nadiren tutturabilir doğru ölçüyü; insanlar "gülmekten çatlarlar." Başkalarına da sirayet eder, "bulaşır" onlara. Vahim sonuçları olan bir hastalıktır, zira gülmekten "kırılır", hatta "ölürsünüz". Hayatta kalırsanız da, bir tür sara tehdidine yol açar sarsıla sarsıla gülmek. Şaşkınlığa ve dehşete kapılan gözlemcilerin defalarca tasvir etmiş olduğu o kasılma, yüz hatlarını çarpıtıp buruşturmakla kalmaz, beynin bütün yüzeyine hücum eder, nöronları havai fişekler gibi vahşice oradan oraya savurur, sinapsları kenetlendikleri yerlerden kopartır. Yine de gülmek belki de tam bu nedenle bir ilaçtır. İnsanın benliğiyle ilişkisinde bir kriz söz konusuysa, şifa olur. Özgürleştirici bir etkisi vardır. Yaralı ruhu onarır. Kalbi açar ve ötekiyle kolayca köprü kurmayı sağlar. Gülen kişi olmuş olan her şeyi silkeler üzerinden, yeniden kuvvet kazanır. Durumun ciddiyetine bir an ara verilir; nefes alıp gayrıciddilik sayesinde yeniden biraz alan kazanmayı mümkün kılan bir andır o. Durum o kadar mı ümitsizdir? Güleyim bari!
Reklam
François Rabelais
"Hüznün sizleri nasıl yiyip bitirdiğini, mağlup ettiğini görüyorum. Ağlamak üzerine yazmaktansa gülmek üzerine yazmayı tercih ederim. Çünkü gülmektir insanı insan eden, cesaretlendiren."
Çin kültüründe uzun bir süre gülmek şeytanca bir iş sayılmıştır.
Başkaları kendileriyle oynuyor. Ben ağırbaşlılıkla bakıyorum kendime, gülmek de gelmiyor içimden.
360 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
#sevdaçiçeği -SILA KOÇAK Sevda çiçeğini bilir misiniz? Diğer adıyla unutma beni çiçeği.. Hikayesinin derinliğini, hüznünü.. Peki ya hikayeler hep mutlu sonlamı biter? Hikaye henüz sona ermese de derinliği ve acısı işler içimize. Sevda çiçeği de işte öyle bir hikaye. Bir kadının hüznüne, acısına ortak oluyoruz. Ama ne olmak. Sevda’nın hikayesi bu.
Sevda Çiçeği
Sevda ÇiçeğiSıla Koçak · Pukka Yayınları · 202447 okunma
Reklam
"Bu kadar sinirimin stresimin üzerine ufacık seninle gülmek yeterdi bana..."
Ama kişisel hüznünün sebeplerini bir kenara bırakmış olmanın hiç yararı yoktur; çünkü bazen insan soyuna duyulan nefret kişiyi sarar; ve sadeliğin ne kadar ender olduğunu ve dürüstlüğün ne kadar bilinmez bir şey olduğunu ve yarar olmadıkça, güvenilirliğin güç bela var olduğunu düşündüğünde, hem böyle başarılı suçlar bütünlüğü ortaya çıkar, hem tutkunun aynı derecede nefret edilen kazançları ve zararları, hem de rezillikle ünlü olacak kadar kendini kendi sınırları içinde tutamayan hırs ortaya çıkar: Ruh karanlığa sürüklenir ve ne ümit beslemesine izin verilen, ne de bir ümide sahip olması yararlı olan erdemler altüst olunca, sanki karanlıklar ortaya çıkar. Buna öyle ikna olmalıyız ki, kalabalığın bütün zaafları bize nefret edilen şeyler olarak değil, ama gülünç şeyler olarak görülsünler ve Demokritos'a Herakleitos'tan daha çok öykünelim. Çünkü sonuncusu halkın karşısına kaç kez çıksa ağlardı, diğeri gülerdi; Herakleitos'a, yaptığımız her şey zavallılık olarak görünürdü, Demokritos'a saçmalık olarak. Öyleyse her şeyi hafifletmek ve ferah bir ruhla bunlara katlanmak gerekir; yaşama kederlenmek yerine, gülmek daha insancıldır. İnsan soyuna, onun için yas tutandan daha çok, ona gülenin layık olduğunu da ekle! Sonuncusu o iyi ümit için bir pay bırakır, diğeri ise düzeltebilmekten ümidini kestiği şeylere aptalca üzülür. Ruhun en ılımlı mizacını lediğinde ve bu kadar büyük bir donatımdan, büyük hiçbir şeyin, korkunç ve de zavallı hiçbir şeyin çıkmadığını sandığında, gözyaşlarını tutamayandan çok, gülüşünü tutamayan, evrensel düşünen kişi daha yüce ruhludur.
Sayfa 45
553 syf.
7/10 puan verdi
·
322 günde okudu
Yazarın "tinsel metinleri" olarak adlandırılan metin- lerde -1880'ler ve 1890'lar arasında yazdığı "dinî felsefi metinler", 1903- 1910 arası yazdığı düşünce yazıları ve değişik kurmaca metinler, son ro- many Diriliş dahil olmak üzere- Hıristiyanlıkta ahlâkî mutluluk ve doğru- luk, Rusya'daki Ortodoks
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201917,2bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar Henri Bergson'un yazmış olduğu, @inkilapkitabevi bünyesinde çıkan "Gülme - Gülüncün Anlamı Üzerine Bir Deneme" kitabının yorumu ile geldim... İnsanların duygularını ifade etmede en çok başvurduğu eylemlerdedn birisidir gülmek... Gözleriyle, kelimeleriyle, mimikleriyle seratonin paylaşılır, anılara tatlı bir süs verir... Peki bu eylemin altındaki sebepleri, tarihçesini ve asıl önemlisi anlamını biliyor musunuz?.. İşte bu eserde bu sorunlarım cevaplarını keşfedeceksiniz... Gerek anılarla gerekse bilimsel verilerle bu tatlı eylemi keşfederken birçok genel kültürlük bilgiyi de aklınızın köşelerinde depolayacaksınız... Yazarımız Nobel Edebiyat ödüllü yazar olmakla birlikte sezgicilik türünde eserler yazarken, bu eserinde de aynı türün esintilerini göreceksiniz... Bu da kitaba daha samimi ve daha yalın bir etkiyi bıraktığını da düşünmekteyim... Eskilerin bir eseri olmakla birlikte tekrardan Livaneli kitaplığı seçkisinde fesefeye, psikolojiye dair araştırmalarınızda kullanacağınız kapsamlı bir kitap olduğunu düşünüyorum... Okuyun efendim, teşekkürler
Gülme
GülmeHenri Bergson · İnkılap Kitabevi · 2024778 okunma
Reklam
“Gülmek, doğası gereği acımasız değildir; insanı hayvandan ayırt eder, ve o, Grek şair Homeros’un Odysseia’sında görüldüğü gibi, ebediyetin boş zamanları boyunca Olimposluluklarına yakışır biçimde ağız dolusu gülen çok kutlu ve ölümsüz tanrılara vergidir.”
Sayfa 30 - Marcel ProustKitabı okudu
YETER DİYE HAYKIRMALIK
Geldik boş insanlar diyarına, Vasıfsız kalabalıklara. Birilerini çevirsem hepsi arıza, Birine selâm versem küfürden eş değer. Yine ömrümü boşa geçirmeye uyandım bu sabah, Yine içi ölmüş insanlar topluluğu. Duraklarda müptezel sarhoşlar, Ve piyasaya yavaş yavaş çıkıyor gereksiz insanlar. Bambaşka şehirlerin insanlarıyla konuşunca, Benle aynı
Gülmek asla her daim sevinçle özdeşleştirilemez, ümitsizlikle de sarmaş do­laş olabilir. Sarkastik tutumla birleşmesi nadir görülen bir hal değildir, "kötü kötü gülmek" denir buna; o gülüşü işi­tenlerin sırtından bir ürperti geçer. Bu da gülmenin, öteden beri gaddarlığın da bir biçimi olduğunu hatırlatır, kendisine bir defa gülünmüş olan herkes bilir bunu. Muhatabına acıta­rak dokunan eleştirinin küçümseyici, alaycı gülüşünde bu­nun bir çınlaması işitilir. Bir yükten kurtulmanın kahkahası, büyük bir gerilimi bir anda ufalayıp hiç eder, oradaki herkese sevinç vererek do­kunur bu. Cinnetin tiz gülüşü daha nadir işitilir, onun sebe­bini kimse tam bilemez, daha ziyade nahoş bir şekilde do­kunur insana, çünkü nasıl nereye koyacağınızı bilemezsiniz. Çocuksu gülüş daha yaygındır, muhakkak bir çocuğun gülüşü olması gerekmez, daha ziyade zor bir durum onu alt et­mesi gereken benlikten daha büyük olduğu zaman karşılaşı­lan müşkül vaziyetten doğar.
Gülmek devrimci bir eylemdir
Nietzche Bir özeleştiri denemesi"nde (1886) şunu talep etti: "Ev­vela bu dünyada teselli sanatını öğrenmelisiniz - gülmeyi öğ­renmelisiniz, genç dostlarım.”
“Gülmek, ciddi bir sanattır", Nietzsche emindi bundan
779 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.