Katlediliyoruz bu ülkenin sokaklarında Bayrak direklerine yaslanırken buz gibi donmuşuz Dişiler pençelemiş her yerimizi Karanlıkta eğitilmişiz karanlık için Tıkalı tuvaletlere kusuyoruz Karafatma ve fare dolu kiralık odalarda
Sayfa 143Kitabı okudu
kaybola
“Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var Bakınca bir yaşama ordusu çıkıyor aydınlığa”
Reklam
Asalak biri olma sakın...
İstemem! Eksik olsun! İstemem! Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek… Tek başına… Özgür olmak… Dünyaya kendi gözlerinle bakmak… Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak… Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine dokunmak… Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek, İstediğin zaman Ay’a bile gidebilmek. Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek. Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın. Varsın boyun olmasın bir söğüdünki kadar. Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var? Dök içindeki öfkeyi dostum. Ama saklama benden beni sevmediğini.
Gülümsemeyen yüz, çabuk kırışır. Eyyüp Sabri Osmanoğlu
Ne var ki, insan, kendi eliyle başını açtığı dertler yüzünden, hayatın bu en esaslı ve en tatlı gerçeğiyle arasındaki bağları geçtikçe daha da zaafa uğratıyor. “Bugünün çocuklarının pekçok sosyal kötülükleri doğru dolu dizgin gittiğinden endişeliyim. Çünkü oyun ve eğlence zamanlarında öylesine yalnızlar ve gülmek için sahip oldukları o kadar çok şansı kayıp ediyorlar ki. Onlar birbirlerine bakıp gülecekleri yerde gözlerini bilgisayar ekranlarına dikiyorlar. Bu ise onların doğalarına bütünüyle aykırı.” diyor Brezilyalı Silvia Cardoso.
Sayfa 142Kitabı okudu
Gülmek dediğin, ağlamanın bir çeşidi. Bir derdin içindeyken komik şeyi işaret edenlere bak misal, içinden en çok o ağlıyor. Ben nasıl burada kıçımda don yokken sikmesinler diye belli etmemeye çalıştıysam, kahırlılar da derdi fark edilip belasını sikmesinler diye belli etmemek için gülüyor. Gülmek: "Ulan felek, anamı ağlattın ama beni ağlatamadın" demenin bir yolu. "Acımadı ki" demek. İnadı. İradi. Gülmek, nefsi müdafaadır. Ağlayanın bir, gülenin bin derdi var demişler. Biz keyfimizden mi gülüyoruz?
Sayfa 41 - Everest Yayınları
Karanlık Bir Hayat!..
~~~ Biz, sürekli bir şekilde var olan ilahi yardım olmadan bir işe yaramayız. Elektrikle çalışan bir aletin akımı kesildiğinde ki hali gibi. Gözlerimizle göremeyiz, kulaklarımızla da duyamayız. Kalp çarpmayı bırakıp durur, kan donar. Gülmek olmaz, ağlamak da olmaz. Konuşmak da olmaz, hareket de olmaz. Karanlık bir hayat... ~~~
Reklam
“Bunlar benim prensiplerim ve eğer hoşlanmadıysanız, başkaları da var..” Groucho Marx
Sana her zaman söylüyorum, senin yüzünde gülmek var Bakınca bir yaşama ordusu çıkıyor aydınlığa
Sürekli bir şeyler konuşur ve neredeyse her sözcüğün ardından bir kahkaha pat- latırlardı; çoğunlukla da kendi ağızlarından çıkanların. Birbirlerini ya da herhangi bir başka şeyi gerçekten anlamaya çalıştıklarını zannetmiyorum. Sadece salak salak gülüyorlardı. Kendilerini hep dışarıda bıraktıkla- rıyla tanımlayan insanlar böyledir. Bir tür uyuşturucu, alttan alta hep var olan sessizliği işitmelerini önleyen bir tür gürültüdür kahkaha onlar için. Gülmek, hayatla yüzleşmekten korur onları. Diyeceğim, kafası karışık, kayıp tiplerdi işte.
Sayfa 16
İnananlar Kardeştir
Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan hâline getiren İslâmiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı.... inananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk'ü, Arap'ı Arnavut'u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşâda. Altı yüzyıl beraber ağlayıp beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kâbusa kalbeden meşûm bir salgın: Maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihin ve hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametlerin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikâyetsiz.
Sayfa 181 - İletişimKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.