Ne yapmak gerek peki?
Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı? İstemem! Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret? Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım? Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip, Taklalar mı
Hayatın en anlamsız çağındayız. Ağlasak sebebi çok,gülmek istesek nedeni yok. Kalsak kalacak yerimiz yok, kaçsak kaçacak yerimiz yok ... Demem o ki ;öyle boş öyle doluyuz ki anlatsak anlayanımız yok,anlamış gibi yapanın da samimiyeti yok .Yalnız Rabbimiz var bizi seven , onu kaybetmemek içinde tek bir çabamız yok...
Reklam
Ama sarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek? Tek basına… Özgür olmak.. Dünyaya kendi gözlerinle bakmak. Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak. Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak.. Ne ün pesinde olmak, para pul düsünmek; isteyince Ay’a bile gidebilmek.. Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.. Demek istedigim, asalak bir sarmaşık olma sakın. Varsın boyun olmasın bir söğüdünki kadar. Yaprakların bulutlara erismezse bir zararın mı var? Cyrano de Bergerac
-Ne tuhaf değil mi? -Tuhaf olan şey ne? -Herşey; herhangi birşey. -Felsefenin dozunu yine kaçırdın galiba. -Kaçırdığım birşey varsa bunca zaman farkına varmadan geçen mucizevi anlar olmalı. -O konuda kesinlikle hak veriyorum sana ama bence kaçırdığın birşey daha var. -Neymiş o? -Ne olacak aklın. -Yok ya! -Yaa! Millet aklını peynir ekmekle yer sense felsefeye banarak yemişsin. Kaç defa söyledim felsefeye bu kadar yüklenme diye. Arada başka şeyler de oku. Klasik bir roman olabilir mesela. -Bana içerisinde felsefi izler barındırmayan tek bir klasik eser söyleyebilir misin? -Söyleyemem belki. Pek çok kategoride eser miktarda da olsa felsefe mutlaka vardır ama edebiyatta en azından saf felsefi eserler kadar yoğun değildir. Felsefi romanların içinde felsefe türlü olay örgüleriyle kurgulanmış bir hayatın içinde bir sis bulutu gibi dağılıp gider. Bir de romanımsı felsefi eserler vardır ki felsefenin mi edebiyata yoksa edebiyatın mı felsefeye baskın çıktığını asla kestiremezsin. Zaten kestirmen de gerekmez ama kendini hiç tahmin bile edemeyeceğin konuların peşinden sürüklenip giderken bulursun. O yüzden bu soylediklerimi fazla ciddiye alma. Normal ve makul ölçüler için de kalmaya gayret et. Fırsatını buldukça gül, gülümse. Gülmek için fırsatlar ara.
Taziye âdâbındandır; Matemi olan mahallede yüksek sesle gülmek, konuşmak yas evinin acısına hürmetsizliktir. Şu an Âlem-i İslâm mahallesinde taziye var, Refah'ta 1,7 milyon Müslüman Siyonizmin mezbahasında kurban veriliyor. En azından şu sanal mecrada Gazze'den maada tüm gündemleri askıya almak zorundayız. Matem bizim çünkü, yas evi biziz; başkası değil. Hiç olmazsa bu kadarı, Ağıtları semâları yırtan annelere borcumuz bizim.. #getoutofrafah
Bugün ne oldu
... Yorucu bir yolculuktan sonra dostun yanına vardım sarıldık ağladık biraz yürüdük.. O anda mesaj geldi telefonuna isimsiz.. Bi sorun mu var dedim.. Mesaj tanımadığım biri "Çok yakışıklısınız" yazmış, hemen engelledim.. Niye ne güzel bir mesaj dedim.. Hayatımda bu kadar yalancı birini görmedim ya ayıptır valla dedi.. Gülmek garanti dostun yanın da😀... .
Reklam
ABDEST VE GUSÜL (BOY ABDESTİ)
Namazın şartlarının birincisi, hadesten tahârettir: Hades, cünüb veya abdestsiz olmak demektir. Hadesten tahâret; gusül lâzım olduysa gusül abdesti, abdest lâzım olduysa abdest almaktır. Su bulunmayan yahut kullanılması mümkün olmayan yerde de teyemmüm etmektir. Abdestin farzları dörttür: Yüzünü yıkamak, ellerini dirsekleri ile beraber yıkamak,
Ağlamak yook gülmek var...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.