Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin’de bir sokakta dolaşmaktadır. Ağlayan bir kız çocuğuna rastlar. Çocuğun, parkta çok sevdiği oyuncak bir bebeği kaybettiği için ağladığını anlar.
Kafka, çocuğa bebeği beraber parkta ararlar ama o gün bebeğin kaybolan izine rastlamazlar. Ertesi gün aramaya karar verirler. Ne de olsa Kafka’nın bu
Aradığın şeyi dünyada arayacaksın, aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın. Dünyadaki tüm kitaplar, tüm hesaplar, akıl oyunları, sayfalarca laflar, sevginin yerini tutmaz. Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.
#şemsitebrizi
Bir adam Buhârî dersi yapan şeyhin yanına girip der ki: “Batıdaki insanlar Ay’a ulaştı sen hala Buhârî şerhi yapıyorsun.” Şeyh: “Mahluk mahluka ulaşmış, biz Hâlık’a ulaşmak istiyoruz.Lakin aramızda müflis olan bir tek sensin. Ne onlarla Ay’a ulaştın ne de bizimle Buhârî okudun. . .
Biri şöyle dedi:
- Ne de kötü bir dünya.
Gülün dalı bile dikenli!
Ama bir diğeri de şöyle dedi:
- Ne güzel bir dünya.
Baksana dikenli dallarda bile gül var...
Çocuktuk bir zamanlar. Saflık kadar temiz, masumluk kadar güzeldik.. Meleklerin koruması altında birer inci tanesiydik.❣ Sonra hayatla tanıştık, toparlanamadık..
Takatim yok o kadar
Kelimeler ölsün istemem.
Isterim ki kelimeler bahce havuzunda kırmızı baliklar gibi yüzsünler.
Defterimi bu sene annem kaplasın.
Icimi ezmesin isterim tren sesleri.
Taş olsa dayanmazdi denir bazi acılara...
Didem Mamak