“Sen saçından ve bedeninden ibaret değilsin. Senin kim olduğunu belirleyen seçimlerindir ve seçimlerin güzelse sen de güzelsindir.” der. Hayat tıpkı zar oynamak gibidir. Bahtınıza ne çıkarsa. Ancak önemli olan zarlar dağıtıldıktan sonra bahtınıza çıkanla ne yapacağınızdır.
“Her zaman kapının açık olduğunu hatırla. Çocuklardan daha fazla korkma. Tıpkı onlar gibi oyundan sıkıldığında ‘Daha fazla oynamayacağım’ de ve çık git. Ama eğer oyuna devam etmek istiyorsan ağlama.”
“Bugün yeteri kadar yiyeceğiniz var ama oturup yarın ne yiyeceğiz diye düşünerek ağlıyorsunuz. Kölesiniz! Yiyeceğiniz varsa zaten şanslısınızdır, yersiniz. Yoksa çekip gidersiniz. Kapı açık. Neden ağlarsınız ki? Burada ağlanacak ne var?”
“Bir insan kimseye güvenemez mi? Sadık, dürüst, güçlü ve güvenilir biri yok mudur? Böylelikle insan anlar, eğer bu dünyada güvende olmak istiyorsa bir tek Tanrı’nın varlığına sığınmalıdır.”
Charlotte bu sarılmayı çok rahatlatıcı bulmuş ve Gilbert’in da aynı duyguyu hissetmiş olmasını dilemişti. Göğüs kafesinin boşta kalan yanında da bir kalbin attığını hissetmek basit; ama insanı rahatlatan harika bir duyguydu.
“Bir yerde yaşıyorken eskiden yaşadığın başka bir yerde olmanın hayalini kurma. Orada yaşadığın zevkleri, güzellikleri düşünme. Nerede yaşıyorsan oranın güzelliklerine bak, orada nasıl yaşanır onu anlamaya bak.”
“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim
şeyleri kabullenmek için kuvvet
Değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve
Bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.”
Stoa duası