Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Aşık olmak ne güzel , ilk defa şeker yiyen çocuk gibi oluyorsun
Aşk yakıyor
Ayrılık kavuruyor
Aldatılmaksa hep çok acıtıyor ...
Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır .Yine o evlerde yaralanır , o yaralarla büyür , sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz . Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir .
Anne babalarımız her zaman haklı değildir , her zaman doğruyu söylemezler .. Bazen çok doğru bildikleri hayatımıza geleceğimize mâl olabilir , bazen doğru bildikleri yanlış olabilir ...
Bir insan aynı anda üç kişiyi sevebilir mi ve bunun hayatına mâl olacağını bile bile .. Hiç ayrım yapmadan hiçbirisini ihmal etmeden üç kadını idare etmek çok zor olsa gerek ayrica birisiyle evli ve üç çocuğu var ..eeee doğal olarak hayatına mal olması da gayet normal , hayat motifi bu bence ..
İyi okumalar , belki de iyi ağlamalar mi desem beni bile ağlattı aralarda
Merhaba
Gülseren Budayıcıoğlu'nun okuduğum ikinci kitabı daha önce Camdaki kız' ı okumuştum.
İlk defa bir kitabı nasıl yorumlayacağımı bilemedim. Öncelikle kitabın içinden bahsedeyim ; 17 farklı hikayeden oluşuyor. TRT ' de yayınlanan Masumlar Apartmanı bu kitapta da yer alıyor. Son sayfalarda yazarımız kendini tanıtmış ve okurlarının bazı mektuplarını paylaşmış bizimle.
Ben bazı bölümlerinde o kadar duygulandım ki ağlamamak için zor durduğum zamanlar oldu. Bazen ise kendime şükrettim.
Özellikle yazması, Türkçeyi kullanma tarzı o kadar güzeldi ki mutlaka okuyunuz.
Nâlan
Gerçek mi acaba diye bitirdim. İnanılmaz bir hayat hikayesi. Dizisindekiyle alakası bile yok. Dizisinden çok daha etkileyici hikaye. Yazı dili de akiciydi.
Camdaki Kız Gülseren Budacıoğlu'nun severek okuduğum bir kitabı. İnatla filmi izlemeyim önce kitabını okumak istediğim planımı gerçekleştirdiğim mutluluğla incelemiyi yazıyorum. Yazarın her kitabında biraz daha kendimi irdelediğim okumaya değer kitaplardan.
Kitabı çok anlatmıyorum çünkü çoğumuz artık filminden kulam aşinası olduk ama bence filmini izlediğim diye kitabı okumamazlık yapılmamalı. Kitapta kısa kısa başka hayat hikayeleri var. Bunlar Nalanın hayatının yanında sönük kalsada Bunlarda okunmalı çünkü her hayat bir roman olmaya değer zaten bütün insanların farklı bir hikayesi yok mu? bir kitabın zevkini film verir mi bilmiyorum. Ama iyi ki okumuşum herkese iyi okumalar.
Herkese merhabalar…
Kitabın başlarında biraz bunalttı beni açıkçası ama okudukça kendi iç dünyam, davranışlarım ve yaşadıklarım, yaşamım hakkında düşünmeye, sorgulamaya sevk etti. Kitabın ana kahramanı Kenan beyin hikayesi gerçekten çok derin dersler çıkarılabilecek gerçek bir hayat hikayesi. Belki de bu yüzdendir beni çok etkiledi.
Gülseren hanımın anlaşılır ve duru dili ise kitabı akıcı kılıyor. Psikolojik romanlara merakı ve ilgisi olanlara öneriyorum. Keyifli okumalar.. ️
İnsan psikolojisinin derinliklerine inen cümlelerde buldum kendimi. Ne gariptir insanın yaşadığı zorlukları, acıları kimse görmez psikolojisi bozulan insanın sadece "deliliği" ile ilgilenir insanoğlu.
Onun çektiği ızdıraplardan bir haberdir .
Gülseren Budayıcıoğlu'nun okuduğum ilk kitabıydı.
Dizilerden değilde kitaplardan gerçek hayat hikayelerine ulaşmak gerçek hazzı yaşattı bana.
İçinde birbirinden farklı vakaları olan hikayelerde okurken mutlaka kendinizi bir yerinde buluyorsunuz.
Bazen aynı düşüncede olduğunuzu bazen aynı hataları yaptığınızı fark ediyorsunuz.
Ne yazık ki bir süre sonra insan göremiyor gerçekleri tüm çıplaklığı ile.
Bazı kimseler için kitabın uzunluğu korkutucu olabiliyor ama yazarımız akıcı bir dille bir solukta okutuyor kitabı kendine .
Narsist ve çapkın bir adam olan Kenan için kadınlar handır o ise yolcu. Hem zengin hem yakışıklıdır. Ağzı iyi laf yapan, hayranlık uyandıran biridir. Evli olmasına rağmen gözü hep dışarıdadır. On yıldır birlikte yaşadığı ve karısını boşayacağını söyleyerek kandırdığı Fadi sonunda gerçekleri görünce onu terk eder. Kenan bu terk edilişi içine sindiremez. Daha önce o hep kadınları terk etmiş, hiç terk edilmemiştir. Fadi çekip gidince Kenan'ın hayatı domino taşları gibi yıkılmaya başlar. Dengesi bozulmuş uykuları haram olmuştur. Sonunda Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun kapısını çalıp ondan yardım ister.
Budayıcıoğlu tam bir ibretlik hayat öyküsü yazmış. Ona derdini anlatıp bir çözüm isteyen ama kendini hep haklı gören Kenan'a karşı empati duymakta biraz zorlanıyor. Diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da kader motifi karşımıza çıkıyor. Bir doktor olarak hem Fadi'nin çocukluğuna, hem de Kenan'ın çocukluğuna baktığında sorunlarının sebeplerini tek tek ortaya çıkarıyor.
*"Cennet de cehennem de bu dünyadaymış."
*İnsan kendine bir kader biçmişse, hayat da ona bu konuda sonuna kadar destek oluyor.
*Geçmiş geçmişti.
Kitabi okumaya basladigim Kenana cok kizdim kendini buyuk gormesi bencil olmasi sadece o varmis gibi hayatta herkes onu sevecek herkes onu isteyecek gibi davranmasi hosuma gitmedi.Daha sonra Fadi karakteriyle aralarini duzelecegini dusunmustum mutlu sonla biter saniyodum kitap ama cok farkli bi sekilde bitti Kenana uzulecegimi hic dusunmezdim sonunda dogruyu bulmasi beni mutlu etti ve huzunlendirdi bu adam boyle olduysa yani bu hayatta neler yoluna konulup duzelmezki dedim.Iyiki okumusum soluksuz okudugum bi kitap oldu herkese tavsiye ederim insanin olmaz dedigini olurmus dedirtiyor.Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim..
Toprağın üstündeyken hâlâ şansımız var demektir.
Bu saatten sonra ne değişir ki diye kenara atılan herşeyin değişebileceğini gösterdi "üstad" bana. Baş kahramanın acemilikten üstadliğa geçiş sürecinde yaşadıkları okuyan herkese dokunacak cinsten. Sadece kendisini düşünerek yaşadığı hayatın nasıl da evrildigini en güzel detaylarıyla ve en güzel cümleleriyle kaleme almış yazar. Kenan beyin ve hayatına değdiği tüm insanlarla birlikte kendisini de çok güzel anlatmış Gülseren hanım. Psikoloji bilimine de, kendisine de hayranlığım arttı. En önemlisi de son şanslara olan inancım..
Herkese Merhaba....
Bu gün sizlere Hayatın Sesi kitabı ile geldim. Hayat adına kendimize dersler çıkarabileceğimiz, geleceğimizi güzelleştirmemize yardım edecek mükemmel bir eserdi. Benim @drgbudayicioglu Hanımdan okuduğum ilk kitaptı ama kesinllikle son olmayacak. Okurken o kadar çok satırda kendimi buldum ki kalemiyle tanışmakta bu kadar geç kaldığım için kendimi suçladım. Ara sıra altını çizdiğim yerleri açıp okumak bile bana çok iyi gelecek. Bu tarz eserleri sevenlere şiddetle tavsiyemdir.
Gelelim konusuna;
"Gülseren Hanım bu kitapta bize kendi polikliniğine gelen hastalarının hikayelerini anlatmış. Bazı hikayeleri okurken içim parçalandı. Gerçekten bazen kendimize dert edindiğimiz şeyler o kadar basit oluyor ki... İnsanların yaşadıkları hayatı okudukça üzülmemek elde değil. Psikoloğumuz bu Kitapta hem bizlerin bu hikayeleri okuyarak kendimize ders çıkarmamızı amaçlamış hem de tavsiyeler de bulunmuş. Hastaların hikayelerini okurken kendi hayatındaki eksikleri görüp düzeltme şansına erişmek isteyenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim..."
