Ged seçtiği koyu gri renkli cübbeyi üzerine giyince Jasper, "Artık bizden biri oldunuz," dedi. Jasper konuşurken yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluyordu, öyle ki Ged kelimelerinin altında bir alay arıyordu. "İnsanı büyücü yapan kılığı mıdır?" diye cevap verdi asık bir yüzle. "Hayır," dedi büyük oğlan. "Ama duyduğuma göre, insanı insan yapan davranışlarıymış.
"Önce kahkaha yok oldu, ardından gülümseme."
Hiçbir saptama, her çöküntünün şemasını, bir yaşamöykücü olan Alexandre Blok'un bu saf gözleminden daha iyi ifade edemeyecektir.
(...)
“Bir at,” dedi yabancı. “Nereden bir at alabilirim?”
“Buradan alamazsın,” diye iç çekti ihtiyar.
“Burada bütün atlar öldü. Hancıyı bul. Dümdüz git, komşu kasabada.”
Yabancı yükünü omzuna savurdu ve pis kokulu su birikintisine dalıp çıktı.
Buranın havası gerçekten bir acayip, diye düşündü.
Aşağı vurup iki çitin ortasından
Eskiden sıradan mı sıradan, dümdüz bir hayatım vardı.
Kopenhag’da Sara ve Amalie ile birlikte bir dairede otururdum.
Akşamları Amalie’yi yatırdıktan sonra televizyon karşısına geçip
oturduğumuzda ben koltuktan kalkarsam Sara hemen sorardı,
“Ne var, ne yapacaksın?”
Geceleri işemeye kalktığımda bile sorardı Sara, “Nereye