Film izler gibi okudum kitabı.
Yazarın büyüleyici betimleme gücü ve cümlelerinin akıcılığı sanki bir kitabı okuduğumu değil de güzel, samimi bir filmi izlediğimi hissettirdi. (Kesinlikle diğer kitaplarına da göz atacağım)
Bu noktadan sonra SPOİLER vardır!
George neden Lennie ile arkadaşlığını sürdürüyordu?
Kitap boyunca kendime sorduğum soru
Herkese Merhaba
Bugün sizlere dört farklı yazarın kaleminden meydana gelen
Yeter ki Aşk Koksun Hikayeler kitabının yorumu ile geldim
Günün anlam ve önemine yakışır bir paylaşım olacak.🩷
Aşk uzun bir bekleyiştir. Fakat doğru aşkı bularak, sonunda aradıkları huzura ve mutluluğa kavuşan, kalpleri sevmeye ve sevilmeye susamış, Trent ile Lou, Rachel ile Josh, Diana ile
Veciz sözler tam da kitabın son cümlesi gibi “hem neşeli, hem de kederli”
Kitabın sonuna gelmeden, okurken hissetmiştim ve düşünmüştüm bu duygular üzerine. İçe dönük bir insanın, performans kaygısıyla kendini sergileyen insanları seyrederken aklından geçeni okuduğum bir cümlede mesela. Çok özgüvensiz ve kendine çok acıyan Sulhi’nin bir sürgün
Shūji Tsushima. Bilinen adıyla Osamu Dazai.
“Yaz çiçeklerini sevenler, yazın ölür derler.”
Bu eser başlı başına Osamu Dazai’nin insanlığa son bir vedası gibi geliyor bana. Yaz mevsiminde doğmuş ve yine yaz mevsiminde hayatını sonlandırmış birisi Osamu Dazai. Bu detayı hatırlamak söylediği söze yüklenen anlamı değiştiriyor haliyle. Tekrar ve
Hüseyin Rahmi'nin kitaplarını okurken buruk bir gülümseme kaplıyor yüzümü. Anlatılan hikâyelerin trajikomikliğinin yanı sıra dünyadaki adaletsizliğin, kötülüğün, aç gözlülüğün, hainliğin sarıverdiği bu hayat sahnesinin nazarıdikkati çeken kahramanları da bütün çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor. Yaşadığı devrin her bir noktasını bütün
Aşk,tutku,ölüm,yaşam ve sevgi üzerine yazılmış;okuyucuyu bi anda zirveye,zirveden en dibe indiren,en dipten düzleğe çıkartan ve okuyucuyu sarıp sarmalayan bir kitaptı. Yazarı okudukça daha çok sevdim. Keyifli okumalar.
Serpil Tuncer
Bu güzel haftasonuna noktayı @yazar_serpiltuncer ile koyuyorum.Her ne kadar dinlenmiş olsam da #yorgunummitral be
Serpil Tuncer,daha ilk kitabıyla kalemine hayran olduğum isimler arasında yerini almıştı."Plüton'u Öldürmek" kitabını çok çok beğenmiştim.Ardından "Filler Ölüme Yalnız Gider"
Kara Mizah: Okurun yüzünde donuk bir gülümseme bırakan, gülümserken acı veren bir tarzdır. Bu tarzda okuduğum ilk eser. Mizah bekleyen insanların yanılacağı, oldukça düşündürücü ve eleştiri mizahla harmanlanmış bir kitap.
Kitabı ilk okumaya başladığımda alkol sorunu yaşayan başı beladan kurtulmayan birinin komik maceralarını okuduğumu sanıyordum