Denekler üç gruba ayrıldı. îlk grup kontrol grubuydu. Onlardan sadece hangi sıklıkta egzersiz yaptıklarını takip etmeleri istendi. İkinci grup “motivasyon” grubuydu. Onlardan egzersiz sıklıklarını takip etmelerinin yanı sıra egzersizin faydaları hakkında materyaller okumaları istendi. Araştırmacılar gruba egzersizin koroner kalp hastalıkları riskini nasıl azalttığını ve koroner kalp sağlığını nasıl iyileştirdiğini de anlattılar. Bir de üçüncü grup vardı. Bu denekler ikinci grupla aynı sunumu aldılar. Böylece motivasyon düzeyleri eşitlenecekti. Ancak onlardan ek olarak bir sonraki hafta boyunca ne zaman ve nerede egzersiz yapacaklarıyla ilgili bir plan oluşturmaları istendi. Daha spesifik olmak gerekirse, üçüncü grubun her üyesi aşağıdaki cümleyi tamamlayacaktı: “Önümüzdeki hafta [ŞU GÜN], [ŞU SAATTE], [ŞURADA] 20 dakikalık yoğun bir egzersiz yapacağım.” Birinci ve ikinci gruplarda insanların yüzde 35 ila yüzde 38'i haftada en az bir kez egzersiz yaptı. (İşin ilginç yanı, ikinci gruba verilen motivasyon amaçlı sunumun davranış üzerinde anlamlı bir etki yaratmamış gibi görünmesiydi.) Öte yandan üçüncü grubun yüzde 91'i -normal oranın iki katından fazlası-haftada en az bir kez egzersiz yaptı.
İbn Mesud (r.a) bir gün Safâ tepesinin üzerine çıkmış, "Lebbeyk Allahümme lebbeyk..." diye telbiye getiriyor ve şöyle diyordu: "Ey dil! Pişmanlık içine düşmeden evvel, hayır konuş ki kârlı olasın. Aman kötü konuşma ki selâmette kalasın." Kendisine, "Ey Ebû Abdurrahman! Bunları sen mi söylüyorsun yoksa Resûlullah'tan mı böyle işittin?" diye sorulunca, İbn Mesud (r.a), "Evet, ben Resûl-i Ekrem'in (s.a.v), 'Gerçekten, âdemoğlunun hatalarının çoğu dilindedir' buyurduğunu işittim. ¹⁵ 15-Beyhaki, Şuabü'l-İmân, 2/91; İbn Ebü'd-Dünya, Kitābü's-Samt, nr. 18, Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, 10/299-300.
Reklam
Atsız Yeniden Mahkemede: “Konuşmalar” yazısına karşı tepkiler resmî makamlar üzerinde de tesirini göstermiş ve Atsız ile derginin sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek hakkında dava açılmıştır. Bunun üzerine Atsız, yazının üçüncü bölümünde şunları yazar: "Memleketi parçalamak isteyen, Kürt devleti kurmak için Kürtçülük yapmak isteyenlere
TARİHLER VE OLAYLAR (1960-1975) 13 Ocak 1960: Atsız, Falih Rıfkı Atay'a yayın yolu ile hakaretten İstanbul Toplu Basın Mahkemesi'nde yargılanıyor. 27 Mayıs 1960: İhtilal. 38 subay ve general iktidara el koyuyor. İhtilal bildirisini, 27 Mayıs sabahı 04:36'da, 1944 sanıklarından Alparslan Türkeş okuyor. Cemal Gürsel Devlet Başkanı,
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Atsız başlangıçta dergiyle fiilen de meşgul oluyor ve yoruluyordu. 01 Ekim 1950'de Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta “Bu Orkun dergisi böyle giderse benim imanımı gevretecek. Bir tashîh memuru tuttuk ama daha iş kıvamına girmedi." demektedir (Hacaloğlu 2013: 43). Yine Yılanlıoğlu'na yazdığı 11 Ocak 1951 tarihli bir mektubunda ise
SAİD NURSİ'NİN HRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Sayfa 416Kitabı okudu
Şu'ara 26/87-91
Ancak, Allah'a temiz bir kalp ile gelenler o gün fayda bulur. O gün cennet takva sahiplerine yaklaştırılır. Cehennem de azgınlara apaçık gösterilir.
Sayfa 232Kitabı okudu
Mesela geçtiğimiz günlerde borsada bir düşüş oldu; büyük bir düşüştü bu. Ben Instagram'dan herkese yazdım, arkadaşlar sakın satmayın, ben 91 krizini gördüm, savaşı gördüm, bunların hepsi unutuluyor diye. Satmayanlar iki gün sonra dediler ki: "Abi nasıl bildin?" Dedim ki: "Ben bunu yaşadım 91'de, hem de küçücük bir çocukken."
225 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.