Neredeyse 1 haftadır yazmaya çalıştığım şiirim nasıl olmuş, yorumlayın.
UFUKTAKİ SEN
Karşımda güneş batıyor ufuktan
Güneşin rengi denize dağılıyor
Rüzgarlar esiyor başka diyarlardan
Kulağıma hafiften bir sesin tınısı geliyor
Herkes güneşin batışı izlediğimi sanarken
Oysa Seni
Aşk senin yokluğun
Yukluğunda esen gülüşün
Bir yıldız kayması mesela
Bir şiirin son dizesi
Güneşin batışı
Belki de şafak vakti
Kim bilir belki de aşk diye bir şey yoktur...
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
... - baksana batıyor güneş! Ve önüne geçemiyorum... Bir batışın daha ne anlama geldiğini biliyor musun? Güneşin bir batışı daha trenin büyüsünü kaybetmesi anlamına geliyor, kızın büyümesi, arkadaşlarımın uzaklaşması, oyunların silinip gitmesi, şu gördüğün yamaçtaki küçücük alanın kocaman bir dünya olmaktan çıkması anlamına geliyor. Şu halime bak, dudaklarımın arasından dökülen kelimelerin ağırlığına bak! Henüz on üçünde olmama karşın, otuzunda birisinin kaldıramayacağı kelimeleri döküyorum bu ufacık dudaklarımın arasından bir bir... Şuraya bak, karşındaki on üçünde olan çacuğa! Oysa benim gidip hemen aşağıdaki yaşça büyük olan çocukların arasına karışıp oynamam gerekmez miydi? Ben ise burada oturmuş batmakta olan güneşe üzülüyor, için için yiyip bitiriyorum kendimi. Ben çocuk olmak, oynamak istiyorum. Son zamanlarda bende bir değişiklik sezdiklerini işitmekten yoruldum, acı veriyor bana... Bana otuzlarda olmak istediğim kişiyle karşıma çıkmanı istemiyorum ki! Bana sürekli şunu yaparsan düşersin, bunu yaparsan kafana darbe yersin demeni istemiyorum. Rahat bırak beni! Bırak düşüp dizimi kanatıp, olur olmaz yerlerde başıma darbe alayım, bırak bunları bilmeden yaşayıp... Hıçkırıklar daha fazla konuşmasın müsaade etmedi.
(Sancılar ve Sanrılar adlı, henüz basılmamış olan kitabımından)