Necip Fazıl Kısakürek
"Üç günlük bir dünya için gayret üstüne gayret, Ebedi bir hayat için gayret yok hayret, Ezanlar ederken secdeye davet, Hep yarın diyorsun oysa kim bilir; O yarın belki kıyamet. "
444 syf.
10/10 puan verdi
Dünyanın üç parçaya bölünüp, üç farklı otoriter devlet tarafından yönetildiği, insan özgürlüğünün hiçe sayıldığı, hatta düşünmenin bile suç sayıldığı bir dünya... Bu dünyaya, ana karakterimiz Winston Smith'in gözüyle bakıyoruz. Winston Smith, Gerçek Bakanlığı'nda Kayıtlar Dairesi'nde Parti için çalışan biridir. Günlük işlerinde, Partinin mevcut politikaları ve ideolojileri ile çelişen eski gazete makalelerini, belgeleri ve diğer kayıtları değiştirir. Winston ve diğer Kayıtlar Dairesi'nde çalışanlar sayesinde, tarihi kökünden yeniden yazarlar. Böylece Partinin mutlak doğruluğu ve her zaman haklı olduğu kesin, reddedilemez bir gerçek olur. Karakterimiz Winston Smith bu baskıcı rejimde içsel bir isyan duygusu beslemeye başlar. Günlüğüne yasak düşüncelerini yazarak düşünce suçu işler. Julia adlı başka bir Parti üyesiyle yaşadığı gizli ilişkiyle hayatı kökünden değişir.
1984
1984George Orwell · İthaki Yayınları · 2021167.6k okunma
Reklam
174 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
İlmihalle ilgili konular.Akıcı, tefekkür edici,zevkli,günlük hayat üzerine güzel bir deneme. Klasik bir Mustafa Kutlu denemesi. En az öyküleri kadar güzel.
İlmihal Yahut Arzuhal
İlmihal Yahut ArzuhalMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20181,550 okunma
Arzuları hiç değişmemişti, sağlam ve kekremsi, geçmiştekilerden, yani onları terk etmiş olduğum dönemlerden ne daha az ne de daha fazla yavandılar. Kişiler değişmişti ama düşünceler hep aynıydı. Hâlâ, her zamanki gibi, kimi gidip az çok tıpta otlanıyordu, kimi de bir parça kimya alıyordu ya da Hukuk hapı, toplu zooloji, iyi kötü hep aynı saatlerde, mahallenin öbür ucunda. Sınıflarının üstünden geçerken savaş onların içinde hiçbir şeyi harekete geçirmemişti, onların düşlerine bulaşmaya kalktığınızda da, sırf sempatiklik olsun diye, sizi doğrudan doğruya kendi kırklı yaşlarına götürüyorlardı. Böylece de kendilerine bir mutluluk yaratmayı hedefleyen sebatkâr tasarruflar için yirmi yıllık, yani iki yüz kırk aylık bir hedef koyuyorlardı önlerine. Harcıâlem bir görüntüydü onların gözünde mutluluğu, aynı zamanda da başarıyı simgeleyen, hem de gayet kademeli, özenIi bir başarıyı. Onlar kendilerini son kertede, fazla kalabalık olmamakla birlikte akıllara durgunluk verecek derecede değerli, eşsiz bir ailenin ilgi merkezi olarak düşlüyorlardı. Oysa neredeyse dönüp de söz konusu ailelerinin suratına bile bakmış değillerdi. Ne gereği var. Aile dediğin her işe yarar, suratına bakılmaktan gayri. Her şey bir tarafa, babanın gücü, mutluluğu, ailesini asla suratına bakmadan öpmektir, bu onun şiiridir. Yenilik niyetine yapıp edecekleri, yanlarında drahomalı eşleri, arabayla Nice’e gitmekten ibaretti, bir de banka havaleleri için ola ki çek kullanmayı benimsemek. Ruhun utanılası yönleri için de, herhalde bir gün eşlerini de götürmek randevu evine. O kadar. Dünyanın gerisi günlük gazetelerin içine hapsedilmiştir ve polis nezaretindedir.
İnsanlar size ne anlatırsa anlatsın, yargılamayan ve onları sadece dinleyen biri iseniz, sizi bir süre sonra çok kolay bi şekilde yakın bir dostları olarak görebiliyorlar. Önce kendi maruz kaldıklarından bahsedip, sonra belki biraz günah çıkartmak ister gibi kendi yapıp ettiklerinden bahsediyorlar. Ve yargılamayıp ama onay verici cümleler de
'Bir kadın birdenbire günlük tutmaya başlamışsa, ya âşık olmuştur ya terkedilmiştir.'
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.