Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yine alacakaranlık," diye mırıldandı. "Başka bir son daha. Günün ne kadar mükemmel olduğunun önemi yok, her zaman sona ermek zorunda."
Manevi acının yanında fiziki acının ne önemi var? Dehşet ve merhamet, yasalar böyle yapılmış! Bir sefilin son sırdaşı olan bu anılar belki de günün birinde onlara bazı katkılarda bulunacak...
Reklam
Odamda Bir Gün Batımı
Her yorucu ve sıkıcı günün akşamı bir deniz kıyısında gün batımını izlerken bitseydi, sabah ya da öğlen öfkelendiğimiz çoğu şeyin hiçbir önemi kalmazdı ve birbirimize daha az darılırdık.
HAMM Günün birinde, yoruldum artık, deyip öylece kalıyorsun. Duruşun ne önemi var? CLOV Demek hepiniz sizi terk etmemi istiyorsunuz? HAMM Elbette. CLOV Sizi terk ederim o zaman. HAMM Bizi terk edemezsin. CLOV Sizi terk etmem o zaman. HAMM En iyisi sen bizi yok et.
BALIKSI VAROLUŞ
Önceleri sahip olduğun alan çok küçüktü, doğumundan sonraysa çok büyük. Mekân şimdi boşluktur senin için. Doğmadan önce aşağı ile yukarıyı birbirinden ayırt edemezdin. O zamanlar bunların hiç önemi yoktu. Birden önemli hale geldiler. […] Her türlü sınırlamadan yoksunsun. Ne yanlara, ne yukarı ne de aşağıya doğru bir sınırın var. Sadece boşluk. Balıksı varoluşuna geri döndüğünü düşlersin. Sana destek veren ışıl ışıl bir sıvı. Boşluksuzluğun gücü. Var olmanın yoğunluğu. Günün birinde havanın da yaşamana yetecek miktarda direnç sağlayacağına inanırsın. Günün birinde senin de içinde bulunduğun mekânı kestirebileceğine.
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Reklam
Bir türlü varamıyor. Üstelik o kadar çok yürüdü ki şimdi neden yola çıktığını hatırlamayacak kadar geç oldu. Başka yürüyenler de var: Tandıkıları, tanımadıkları ve bir zamanlar tanıdığını zannettiği ama gerçekte asla tanıyamamış olduğunu farkettikleri. Ne önemi var? Şimdi hepsi yabancı. Yolda birçok kişi el ele yürür, kalabalıktırlar, sarılırlar, öpüşürler, birbirlerine yaşam öykülerini anlatırlar, iyi anlaşırlar, üşüdüklerinde birbirlerine sarılırlar. “Ama” diye düşündü. “Günün sonunda yolda herkes tek başına yürür.”
Cahillik ayrı, bilgisizlik ayrı ve insanlık ayrı diye biliyordum
Bilgisiz ve cahil bırakılmış bir halkın nasıl kolaylıkla şartlandırılabileceği ve yönlendirilebileceğini gözler önüne sermesi bakımından bu olayın tarihi önemi büyüktür... Ve her toplumun; kuşkusuz bizlerin de bundan çıkartması gereken çok büyük dersler vardır. Suçlu aramaksa mesele bunun ortaya çıkartılması oldukça güçtür... Ne dersiniz, bu kadar
“Günün birinde Albertine’i artık sevmeyeceğimi daha önce pekala tahmin edebilirdim aslında. Albertine’in şahsının ve eylemlerinin benim için taşıdıkları önemle, başkalarının gözündeki önemi arasındaki farktan yola çıkarak, aşkımın ona yönelik olmaktan ziyade, benim içimde olduğunu anladığımda, aşkımın bu öznelliğinden çeşitli sonuçlar çıkarabilirdim; özellikle de, zihinsel bir durum olduğuna göre, şahıstan epey daha uzun ömürlü olabileceğini, ama bir yandan da, o şahısla gerçek hiçbir bağlantısı ve kendi dışında hiçbir dayanağı bulunmadığı için, en kalıcı olanlar dahil, bütün zihinsel durumlar gibi günün birinde mecburen kullanım dışı kalacağını, ‘ikame’ edileceğini ve o gün beni Albertine‘in hatırasına sevgiyle, hiç kopmamacasına bağlayan şeylerin hepsinin yok olacağını düşünebilirdim.”
Sayfa 130 - Albertine’e vedayı kabullenişim
Günün birinde öleceğin düşüncesini tamamen aklından silebilirsen, mesafelerin ve sürelerin bir önemi kalmıyor ve istediğin yere anında varabiliyorsun.
992 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.