271 syf.
9/10 puan verdi
İş bu kitap millet ve milliyet kavramlarının Türkler arasındaki târihî seyrini politik ve toplumsal olarak ele almaktadır. Eser bugüne kıyasla 170 yıl öncesinden çekirdeklenmeye başlayan "Türklük" fikrinin Türkler arasına nasıl, ne zaman ve neden girdiği sorularına cevaplarla muhtevîdir. Millet şuurunun çok kısa sayılabilecek bir zaman aralığında neşvünemâ edişine şahitlik ediyorsunuz. İçeriğinde Türklük fikrine hizmet edenlerin ve bu hizmeti bilinçli yâhut bilinçsiz ne şekilde faaliyete geçirdiklerinin bilgileri de mevcuttur. Tek şaşırdığım nokta Kafkasya Türklüğü ele alınırken Mehmed Emin Resulzâde'nin kitapta kendisine yer bulamamış olmasıdır, bunun nedenini ise bilmiyorum. Fakat Türk milliyetçiliğinin Batı(Osmanlı), Kuzey(Rusya), Kafkasya ve Türkistan Türkleri arasında Avrupa medeniyetinin de etkisiyle ve günün büyük devletlerinin politikasıyla da etkileşim içinde olarak nerden nereye geldiğini merak ediyorsanız iş bu eser tam size göredir. Yusuf Akçura'nın okuduğum ikinci eseri oldu ve oldukça da zengin içerikliydi. Bunun aracılığı ile müellifin diğer eserlerini de okumaya karar kıldım. Bu nâçiz incelemeyi okuyacak herkese de tavsiyemdir.
Türkçülüğün Tarihi
Türkçülüğün TarihiYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 2015613 okunma
PARTİLER VE TUTUMLARI Mecliste temsilci bulunduran sekiz parti, gerek program ve tüzükleri, gerekse adları ile, savundukları prensipleri öne sürmüş gözüküyorlarsa da “hakikat” henüz bu merkezde olmaktan uzaktır. Çünkü partiler henüz oturmamışlardır. Bir parti, ana çizgilerde memleket ve hatta cihan görüşü bir olan, birkaç prensip üzerinde ittifak
Reklam
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İDEALİ Türk milletinin saflığı, dışarıdan gelen sosyal akımlara kapılmaktaki aşırılığı ile göze çarpmaktadır. Kapılanların ön safında aydınlar gelmekte ve bunlar halk tabakasını da kendileri gibi olmaya zorlamaktadır. İslâmiyet’ten önceki çağda millî şuur çok yüksek olduğu için yabancı kültürün kötü etkisine aydınlar arasından
Acının Tarihi
Oysa gece tam yarısıdır bir günün ve daha güçlüdür gündüzlerden
Sayfa 71 - Yapı Kredi Yayınları
"Tarih ilimlerin bulduğu belgelere dayandıkça temelli olur. Tarihi, belgelere dayanan milletlerdir ki kendi aslını bulur ve tanır. İşte bizim tarihimiz, Türk tarihi bu ilim belgelerine dayanır. Yeter ki bu günün aydın gençliği bu belgeleri aracısız tanısın ve tanıtsın." Mustafa Kemal Atatürk
Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. "Masalın da Yırtılıverdiği Yer", Göçmüş Kediler Bahçesi Bilge Karasu'nun metinlerinin belirgin bir özelliği var: Birçok edebiyat metninde bir arka
Reklam
Toplandılar
ACININ TARİHİ ... bunlar güzel şeyler biliyorum herkes de biliyor kuşkusuz ama ne kadar güzel ne kadar güzel serçenin kış günü yemidir alnı akıtmalı bir atla düğüne gitmek ayışığı penceresi, bir güzel insan sesi ama ne kadar güzel kırda bir oğlak kadar kışlada bir türkü kadar rüzgârda kuruyan tülbent kadar oysa gece tam yarısıdır bir günün ve daha güçlüdür gündüzden ...
Sayfa 425 - YKY
ASKERLİK ALEYHTARLIĞI Askerlik mesleklerin en şereflisidir. Eğer avukat fertlerin mukaddes haklarını müdafaa eden insan demekse, eğer rençper bizi doyuran bir işçi ise, eğer doktor hastaları iyi eden bir fedakârsa, asker de bir millet için kendi canını feda eden kahraman demektir. Hakkı müdafaa vazifesiyle mükellef olan avukat, çok para
Bu geniş topraklara Türkler'in birkaç katı Çinli yerleştirilmesi... Fakat tabiat kuvvetleri Türkler'i korumakta, Çin Türkistan'ında Çinliler yaşayamamaktadır. Yaşayıp üreseler bile, orada bir tek Türk kalmasa bile günün birinde o Kunlar ve Uygurlar diyarı onlardan yine alınıp Türkleştirilecektir. İçinde Türk nüfusu kalmadı diye tarihî mirasları bırakacak değiliz. Bugün Kırım'da da Türk yok ama Kırım bizimdir. Günün birinde mutlaka kurtarılacaktır.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.