167 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 15 days
OKAN TAŞDELEN/ KOZA 1283 Kitap yorumuna geçmeden önce sevgili Okan Bey'e teşekkürlerimi sunuyorum kalemi daim olsun. Koza , kitap kapağı üzerinde yazıldığı üzere tarihi bir roman. Ana karakterimiz Kemal kitap yazma hayali olan bir gençtir. Terzi olan Nazımın dükkanına sık sık uğrar Kemal.  Nazım usta günün birinde genç bir hanıma ısrarlara rağmen yeşil kumaştan satmaz. Tüm roman da bu kumaşın hikayesinde gizli değil midir zaten? Kemal, Nazım ustanın ölümüyle boşaltılan terzi dükkanında satılmayan yeşil kumaşı bulur... Küçük Mehmet, Dramada katledilen ailesinden sonra yalnız başına kalmıştır. Terzi Sacit'in yanında çırak olarak işe başlar ve hayata yaşama tutunur. Kimliksiz, kimsesiz olan bu Mehmet, terzi Sacit'in ölen oğlunun kimliğini kullanır. İşte yeşil kumaşın hikayesi yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaktadır. Zaman geçer herşey düzene girer hatta kitap yazma hayali olan Kemal, KOZA adında terzi dükkanı açar. Döneminde çok ünlenen bir terzi dükkanı... Herşey düzene girmiştir ama Kemal'in elinde gizemi çözülmemiş bir tabaka vardır. Bu tabakanın gizemi nedir? Kemal tabakanın hikayesini çözebilecek midir?
Koza 1283
Koza 1283Okan Taşdelen · Narsist Kitap Yayınları · 01 okunma
Ey Türk Gençliği aşağıda paylaştığım yazıyı çok dikkatli okuyun
YENİ DÜNYA DÜZENİNİ TÜRKLER KURUYOR Batı emperyalizminin yeni dünya düzeni palavrasını beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri boşa çıkarttı. Dünyanın yönetimi yeniden Türklere geçtiğine göre biz neler yapacağız ona odaklanma zamanıdır. Her alanda gelişen Asya güçleri Rusya ve Çin dayatmacı batı emperyalizmine karşı
Reklam
"Halkın isyan ederek imparatorluğa yürüdüğü günün gecesi gökyüzünde tek bir yıldız bile görülmedi. İnsanoğlu, tanrıların onları terk ettiğini düşünüyordu, O gece doğan çocukların bazılarında görülen lanet, tanrıların insanoğlunu terk ettiğini değil, cezalandırdığını gösteriyordu. Adaletin sağlanması isteğiyle imparatorluğa isyan eden halk, lanetli çocuklardan kurtulmak için imparatorluğa sığındı, İsyanın üzerinden otuz sekiz yıl geçmesine rağmen lanet son bulmadı. Her sene, yılın ilk ayının on yedinci gününde yıldızlar gökyüzünü terk edip lanetli çocuklar dünyaya bıraktı..."
Sayfa 12 - indigoKitabı okudu
Yeni bebek artık yeni değil. "Tüm gece boyunca" uyudu. Bu muhteşem cümle, sekiz saatlik aralıksız bir yetişk i n süresi anlamına gelmiyor ama dinlenmiş hissediyorum, şaşırhcı biçimde zihnim açık, dağları yerinden oynatmaya hazırım. Kuşların sesiyle uyan­ dım, V vücudunu dikleştirirken çıkardığı ilk homurdanma sesinden önceki anlar. Karanlık bir sabah, saat altı buçuk. Meşe ağacının yap­ rakları, yatak odasının penceresine karşı gözler önüne seriliyor. Ben beşiği doğru yürürken, tek koluyla emzirme koltuğunu ve yeni bez yığınını gösteriyor, günden ve her zamanki alışkanlıklarımızın hük­ münden hoşnut. Küçük ritüeller tamamlandı, bebeği ayağa kaldırıyorum ve muazzam bir hızla koridor boyunca ilerliyor. Şişşşt, ahini uyandır­ ma. Günün ilk ışıkları salonun penceresinden içeri sızıyor, bebeği tepesinde ince tüylerden bir hale olan kararan bir kararlılık siluetine döndürüyor. Bir an için o tüm çocuklara dönüşüyor: küçük, fark edilmemiş dış kültür ve tarihi.
Sayfa 318 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
240 syf.
10/10 puan verdi
ÇİÇEK HANIM’IN RÜYALARI Muradiye Hikayeleri Beşir AYVAZOĞLU 𝗙𝗮𝘁𝗶𝗵’𝗶𝗻 𝗸𝗮𝗻𝘂𝗻𝗻𝗮𝗺𝗲𝘀𝗶 𝗶ş𝗹𝗲𝗱𝗶𝗸ç𝗲 𝗽𝗮𝗱𝗶ş𝗮𝗵 𝗼ğ𝘂𝗹𝗹𝗮𝗿ı 𝗯𝗶𝗿𝗯𝗶𝗿𝗶𝘆𝗹𝗲 𝗸𝗮𝘃𝗴𝗮 𝗲𝗱𝗲𝗰𝗲𝗸, 𝗸𝗮𝘇𝗮𝗻𝗮𝗻, 𝒏𝒊𝒛𝒂𝒎-ı 𝒂𝒍𝒆𝒎 𝘃𝗲 𝒅𝒆𝒗𝒍𝒆𝒕-𝒊 𝒆𝒃𝒆𝒅-𝒎ü𝒅𝒅𝒆𝒕 𝗶ç𝗶𝗻 𝗱𝗶ğ𝗲𝗿𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻𝗶 𝗴ö𝘇ü𝗻ü 𝗯𝗶𝗹𝗲 𝗸ı𝗿𝗽𝗺𝗮𝗱𝗮𝗻 𝗯𝗼ğ𝗱𝘂𝗿𝗮𝗰𝗮𝗸. 𝗢 𝗵𝗮𝗹𝗱𝗲 𝗯𝗶𝗿 𝗽𝗮𝗱𝗶ş𝗮𝗵 𝗵𝗮𝘀𝘁𝗮𝗹𝗮𝗻𝗺ış 𝘆𝗮𝗵𝘂𝘁 𝗶𝗿𝘁𝗶𝗵𝗮𝗹 𝗲𝘁𝗺𝗶ş𝘀𝗲, 𝗰𝗮𝗻 𝗸𝗼𝗿𝗸𝘂𝘀𝘂𝗻𝗮 𝗱üş𝗲𝗻 ş𝗲𝗵𝘇𝗮𝗱𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻 𝗯𝘂 𝗸𝗼𝗿𝗸𝘂𝗱𝗮𝗻 𝗲𝗺𝗶𝗻
Çiçek Hanımın Rüyaları
Çiçek Hanımın RüyalarıBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 013 okunma
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Reklam
Anatomiyi bilinmesi ya da eskiye göre daha iyi bilinmesi gereken bir şey haline getirenler Ali Abbas, Razi, İbn Sina, daha ileri bir tarihte de İbn Rüşd’dür. Bu ihtiyacın ortaya konmasından sonra, günün birinde bunu gidermek üzere insan bedenini açmak da bir yöntem olarak benimsendi, oysa adı geçen kaynaklarda açıkça salık verilen bir şey değildi bu.
Kafede oturan araba kullanan modern insanın Afrika’da zorlu bir süreç yaşayan avcı-toplayıcılardan daha üstün bir zekaya sahip olduğu yönündeki fikirlerimizden kurtulmamız gerek. Avcı-toplayıcılar bu günün kentli insanından çok daha fazla sayıda farklı iş yapmak zorundaydı ve günümüzde erkeklerin beyinlerinin buz devrindekilere oranla 10 da 1 oranında, kadınların beyinlerinin ise %14 oranında küçüldüğü tahmin ediliyor. Avusturalyalı biliminsanı Tim Flannery evcil hayvanların da atalarına göre daha küçük beyne sahip olduklarını söylemektedir ve şunu eklemektedir sonuç olarak karışık beslenen evcil türlerinin tümünün hayatı o kadar kolaylaştı ki beyinleri için daha az enerji kullanıyorlar. Eğer medeniyetin bizi ne kadar çaresiz ve bir şeylere bağımlı bir sürü haline getirdiğine dair bir şüpheniz varsa sadece etrafınızdaki dünyaya bir bakın bu sert bir düşünce olarak görünebilir fakat modern kibirimizi törpülememiz konusunda güzel bir uyarıdır.
Cahillik ayrı, bilgisizlik ayrı ve insanlık ayrı diye biliyordum
Bilgisiz ve cahil bırakılmış bir halkın nasıl kolaylıkla şartlandırılabileceği ve yönlendirilebileceğini gözler önüne sermesi bakımından bu olayın tarihi önemi büyüktür... Ve her toplumun; kuşkusuz bizlerin de bundan çıkartması gereken çok büyük dersler vardır. Suçlu aramaksa mesele bunun ortaya çıkartılması oldukça güçtür... Ne dersiniz, bu kadar
TAKSİM: İŞGALCİNİN KUTSAL MEKANI OKUYUN BAKALIM! İçimizde "İşgalcinin uzantısı" bir güruh var. Bu güruh, ... . Bu zihin ve ruh yapısındaki güruh, her fırsatta TAKSİM'de olmak ister. Hatta bu devlete ve millete karşı giriştiği her hareketi da oradan başlatmak ister. Neden mi? İşgal Ordusunun komutanı Fransız General Louis
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.