Meşâyıh sohbet halkalarında derdi ki : | çok güzel ❥
“ Kardeşler! Asıl mesele, bir gün sizi bırakacak olan makamdan mevkiden kurtulmak, fani olanı bırakıp ölümsüz olana kanatlanmak, bütün aşkların da aşık olduğu aşka kurban olmaktır. Bizi olduracak da erdirecek de o aşktır. Dünya o aşkla kaim, derviş onunla daimdir. Güneş aşkla temiz kalır, geceyi aşkla aydınlığa çevirir; çirkini, güzeli, necisi, temizi aydınlatır. Güneş kışta da yazda da ısıtır; lakin ne necasetten kirlenir ne de soğuk kış günlerinde üşür. Düşman dıştan, aşk kalpten vurur adamı. Düşman okları öldürür, aşkın okları diriltir. Aşkla dikenden gül, çekirdekten ağaç çıkar. Hüzün, aşka ihlas ayarı yapar. Muhlis bir yürek, ölüme şeb-i arus diyerek bir ömür vuslatı bekler. Aşk, Mü'mini bir âlemden başka bir âleme götürür. Bu yüzden aşk dilinde sevgiliye "yâr" denir. Sonra her şey gibi aşk da yardan ağyâra düştü. Gönül, edeple girilen bir dergâh olmaktan çıktı, bir kapısından girilip diğerinden çıkılan sahipsiz hâna döndü. Şehvetten kurtulmanın adı olan aşk; şehvetin, şöhretin karargahı oldu. Aşk, makamından düşünce söz de mahallinden çıktı, meddahların dilinde menfaat devşirme aracı oldu. Dünya kendine gelsin, insan uyansın diye âlimler, arifler ruhunu Kur'ân-ı Kerîm'den alan nice sözler söyledi. Bu uğurda nice bedeller ödendi; lâkin söz mahallinde masruf olsa da menziline varmadı. Çünkü bu fetret, öncekilerden çok daha derindi. Ne lisan ne irfan ne de vicdan bıraktı insanda. Varlığı eşyanın fesadına mâni olan tuz da bozuldu."
Rabb Teâlâ'nın isimleri, Onun kemâl sifatlarına delalet eder. Bu isimler sifatlardan türetilmiştir. Bir kısmu isimleri, diğer kısmı da sıfatlarıdır. Bundan dolayı da güzel isimler (esmâ-i hüsnâ) olmuşlardır. Zira bunlar birtakım manasız lâfizlardan ibaret olsalardı, güzel olmazlardi, medh ve kemâle de delâlet etmezlerdi. Yine böyle olsaydı Gazab ve intikam isimlerinin rahmet ve ihsân makamında bulunması câiz olurdu. Bunun aksi de vârid olurdu. Bu durumda meselâ, "Ey Allahım! Ben kendime zulmettim, beni bağışla; zira sen Müntakimsin (intikam sahibisin). Ey Allahım! Bana ver, sen zarar veren ve mâni' olansın." demek gerekirdi ki bunun yersizliği açıktır.
Reklam
108 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 hours
Kısa Kısa Kahve Tadında Hikayeler
Engin Aşkın
Engin Aşkın
yazarımızın tanışma kitabım
Deniz Kızı
Deniz Kızı
isimli eseri ile oldu. 10 öykü ve 107 sayfadan oluşan eser çay ve kahve içilmeden kesinlikle okunmaması gereken bir kitap. Ayrıca okuyucu hiç sıkmıyor ve kitap bir anda bitiyor. Farklı insan portreleri, kitap okuma sevgisi, doğa sevgisi, yazarlık maceraları, hayattan bezmiş ya da hayata tam anlamıyla sığınan, kadına yönelik şiddet ve diğer konular tüm içtenliği ile işlenmiş. Büyük yazarların ve şairlerin eserlerine zaman zaman da atıfta bulunulmuş.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
,
Anna Karenina
Anna Karenina
öldü diye bulunan pasaj beni çok etkiledi ve sonrasında son zamanlarda karşıma denk gelen
Anton Çehov
Anton Çehov
,
Vişne Bahçesi
Vişne Bahçesi
tadında tiyatromsu replikler de var.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
isimli üstadın güzel şiirinden bir dize var. Nefes aldığımız sürece insanların romanı hayatı boyunca devam edecek. Başımıza ne kadar olumsuzluk gelirse gelsin ayakta kalmaya sorunlar olsa da onlardan ders çıkarmaya yönelik bir yaklaşım içinde olmamız kitaptan çıkardığım dersler. "Kendini mutlu edebiliyorsan kendine teşekkür et." (Sayfa 44) "Her son yeni bir başlangıçtır... Küllerinden yeniden doğarsın." (Sayfa 49) "Küllerimden yeniden doğmak istiyorum," dedi. "Çok zor muydu?" "Zor bir süreç... Fakat daha korkusuz olursun. Hayatına giren gereksiz ögeleri temizlersin. Acılarından, sana mani olan çaresizlik inancından, tükenmişlikten kurtulursun..." (Sayfa 49) Kitabı tavsiye ediyorum. Yeni yazarlarımızın kitaplarına destek olmaya devam edeceğim.
Deniz Kızı
Deniz KızıEngin Aşkın · Kitap Müptelası Yayınları · 202419 okunma
BİZ HER ŞEYE RAĞMEN YÜRÜYORUZ...
- "(...)Cânımın cânı ki, fikrin ve fikir adamı olmanın zevkini o duyuyordu, sadece onunla duydum!" Şu maymunlar cenneti ve insanlar cehenneminde yaşarken ne diyordu? -"Rabbim, bize ne güzel bir yol nasip ettin! Şöyle bir yol: Efsanevî bir levha halinde, sislere batmış bir dağ başına doğru ilerleyen kıvrım kıvrım bir patika örgüsü... Bu patika vaktiyle dünyanın en muazzam caddesiymiş; sonra gelen bozmuş, giden harap etmiş, en son gelenler ve gidenler de onu büsbütün tıkayıp üstünden geçilmesin diye sivriliğine cam kırıklarıyla döşemiş... Sislere batmış dağ başında, insanoğluna yekpâre ebedîlik ânında ve gerçek oluş saadetini tekeffül eden bir saray var... Fakat bizim gözümüze böyle görünen saray, yolu cam kırıklarıyla döşeyenlerin gözünde, dünya saadet ve nimetine, eşeklik hürriyet ve meziyetine mani bir zindandır. Ama topuklarımızdan saçımıza kadar kan içinde, ilerlemeye çalışıyoruz! Dağların ve kırların, köpek, çakal, sırtlan, karga, fare, domuz, ne kadar murdar hayvanı varsa üzerimize saldırıyor ; BİZ, HERŞEYE RAĞMEN YÜRÜYORUZ! "
Sayfa 179 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Biz sofraya oturur oturmaz, kapı açıldı. İçeriye Kafkasyalı bir grup girdi. Çok parlak kostümleri vardı. Kurşunları göğüslerinde, geniş omuzlu, ince bellerinden hançerler sarkan, uzun, siyah çizmeli bir gruptu. İnsan, onların hemen dans etmeye başlayacaklarını bekliyordu. Fakat, onlar dönüp insana bakmıyorlardı bile. Evet, bu fevkalâde yapılı
Geçen yıl bu zamanlar da.....
"Kaçış yok babacığım, kaçış yok! Herkes ölecek. Kim mâni olabilir ki buna? Dalgalar kükreyecek aldıkları emir üzerine. Toprağın altı da üstü gibi coşacak öfkeyle. Ölüm, ürkütücü bir hayal değil, gerçeğin ta kendisi. Eğer akıllıysan ölmeden önce hazırlık yap, ölümden sonraki pişmanlık fayda etmez. Ruhunu teslim ettiğin zaman canın önce ayrılık ve hasrete katlanacak. Ölü bedenin yıkama tahtası üzerine konacak, dostlar yıkamak için başına toplanacaklar. Kimsesiz insan, kabre vardığı ve o karanlık yere girdiği gece öldüğünü anlayacak. Can bedenden çıkıp gidince ah edecek. Sonra melekler gelip 'Allah'ın ve peygamberin kimdir?' diye soracaklar. Eğer iyi işlerin varsa bülbül gibi konuşursun ve kıyamet vaktine kadar zamanın mutlu geçer. Günahı çok olan kişilerin dilleri tutulur, cevap veremezler. İyi insanlara cennet kapıları açılır, burunlarına güzel kokular gelir. Hak ve adaletten ayrılma sakın. Sırat köprüsünden seni geçirecek olan odur!" diye bağırdı.
Derviş
Derviş
Reklam
205 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Bir evlat annesin anılarını da devralır . . .
Bir anne-oğul ilişkisi zemininde ilerleyen duygusal bir roman okuyoruz. Öyle ki kitabı okurken kendi çocukluğu ve aile ilişkilerine dönüyor insan. İzumi'nin çocukluk evresinde annesi ile bağı pek parlak değil. Evli olan İzumi annesi ile yıllar sonra yılın belli bir döneminde bir araya gelmeye başlıyor. Yoğun bir iş temposuyla çalışan ve evli
Annem Kokan Çiçekler
Annem Kokan ÇiçeklerGenki Kawamura · Doğan Kitap · 202250 okunma
Mehmet Şevket Eygi'nin eğitimle ilgili açık mektubu Gazeteci yazar Mehmet Şevket Eygi, 2018 yılında kaleme aldığı yazıda dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a bir açık mektup yayımlamış, Türkiye'deki eğitim sistemiyle ilgili önemli bilgiler paylaşmıştı. 2019'da hayatını kaybeden Eygi'nin mektubunun değerinin bugün de
Bilmeyenlere Hasan Boğuldu....
Hasan ve Emine Aşk Hikayesi Kaz Dağları’nın zirvesinde Beyoba Köyü’nün güzel kızı Emine; yetiştirdiği süt, bal, peynir, tereyağı gibi ürünleri beş saatlik bir yürüme mesafesiyle dağdan inerek pazara getirip satarak ailesinin geçimini sağlardı. Ova Köyü’nden yakışıklı Hasan da aynı şekilde, aynı pazarda sebze ve meyve satmaktadır. Emine ve Hasan bu
Dimyata pirince giderken...
“Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, ‘Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...’ deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün
Reklam
Güzel bir soru daha
Sual: Bir insan cehennemlik mi, cennetlik mi, Allah bunu biliyor. Fillerimizi yapmamıza izin veren de Allah'tır. Allah adildir ama sonumuz önceden takdir edildiyse biz nasıl iyi veya kötü olabilmeyi etkileyebiliriz. Adalet sarsılmış gibi olmuyor mu zahiren? Yani bir hocanın "Sen ne kadar çalışırsan çalış notun belli" demesinin adilliği ile arasındaki fark ne? Cevap: Allah Teâla'nın bir şeyi bilmesi ve takdir etmesi bizi herhangi bir şeye zorlayan şeyler değildir. Bir kere bu ayrımı yapalım. "Allah böyle dilemiş ne yapayım benim elimde değilmiş" diyemeyiz. Allah'ın (c.c) dilemesi bizim dilememize mutlak mânâda mâni değil. Yani biz bir hayır işlemek istediğimizde Allah buna mâni olmaz. Fakat bizim hayır işleyeceğimizi O biliyor, şer ise onu da biliyor. Şerri de hayrı da işlememizin önünü açmış. Bizim irâdemizi hangi yönde kullanacağımızı biliyor ve bunu yazmış. Biz irådemizi devreye soktuğumuzda O takdir ediyor ve biz işliyoruz. Yani Cenab-ı Hakk takdir ettiği için biz işlemiyoruz. Biz işleyecek olduğumuz için O takdir edip yazmıştır.
448 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Bayıldım..... Okuduğum halde tekrar okumak ve yine çok sevmek bambaşka bir şey. Yazarın kalemini kitaplarını seviyorum ama başka bir hikayesinde rastladığım Maçkalı Kadir Agâh, ben de bir merak duygusu bırakmıştı. Onun hayatına ve hikayesine bu kitapla göz atıyoruz ve bizi öyle bir sevdaya sürüklüyor ki....Ümran Tan kalemi kokuyor her
Bir Gönül Davası
Bir Gönül DavasıÜmran Tan · Pukka Yayınları · 202446 okunma
Sultan Alâeddin Keykubâd
SULTAN ALAEDDİN KEYKUBAD Anadoluyu müreffeh ve mâmur hale getiren büyük idareci Anadolu Selçuklu Devletini dünyanın en zengin, en ihtişaml devleti haline getiren Sultan Alaeddin Keykubad, Anadolu'yu baştan başa imar etmesi ve ilim müesseseleri ile donatmasıyla tanınan ve ismi her zaman hayırla yâdedilen büyüklerimizdendir. Sultan Alaaddin
448 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Yine gözlerimi dolduran,kalbimi burkan ama beni kendisine aşık eden bir Ümran kitabıyla geldim. Mahalle hikayesi,kalbi kocaman bir adam ve gerçek sevginin olduğu bir kitap Bir Gönül Davası.Kapağı kapatınca,eminim siz de kendinize Kadir gibi seven adamlar nerde ve niçin beni bulmuyor diye soracaksınız. . Kadir Agâh Varol. Nam-i diğer Maçkalı Kadir.
Bir Gönül Davası
Bir Gönül DavasıÜmran Tan · Pukka Yayınları · 202446 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.