Bunu biz de fark etmiştik, nereye gideceğimizi hiç bilemediğimiz gecelerden birinde. Top namlusu istikametinde hep yanan bir köy oluyordu. Çok yaklaşmıyorduk ona, gereğinden fazla yaklaşmıyorduk, o köyü sadece epey uzaktan, örneğin on on iki kilometre mesafeden izlemekle yetiniyorduk, bir nevi seyirci gibi denilebilir. Daha sonra da her akşam, o
"Teşekkür ederim," dedim. "Beni böylesine güzel sevdiğin için teşekkür ederim." Aklıma Cemal Süreyya'nın şiiri geldi. 'Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi. Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında... Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.'
Sayfa 230 - Armoni YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Çoğullama
Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri... Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle... Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor —acaba! Evet, çok değil, konuşurken düzeltiyoruz. Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz... Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? tavana
Kolyeyi takarken parmaklarının her dokunuşu tenimde ateşten izler bırakıyor, ensemde yangınlar başlatıyordu. “Teşekkürler,” diye mırıldandım sonunda. “Mükemmel.” Saçlarımı bıraktığımda parmakları omzumdan aşağı kaydı. “Tıpkı kendin gibi, hem güzel hem de işlevsel bir şeye sahip olmanın iyi olacağını düşündüm.” Bunu o kadar hızlı söylemişti ki neredeyse ne dediğini anlayamayacaktım. Başımı hızla ona doğru çevirerek nefes nefese, Max,” dedim. Abartılı bir hayretle elimi göğsüme götürmüştüm. “İşlevsel olduğumu mu düşünüyorsun?” Gözlerinde bir gülümsemenin kıvılcımları parladı. “Bence işlevselliğin nefes kesiyor.” Parmak uçlarım kolyedeki kelebek kanatlarını okşarken gözlerim boynundaki gergin kaslarda, dudaklarının kenarındaki kıvrımda, alnına düşen vahşi saçlarında dolaştı. Doğruyu söylemek gerekirse, ben de onun nefes kesen bir işlevselliğe sahip olduğunu düşünüyordum. Hayatımda gördüğüm en nefes kesici işlevselliğe sahipti.
Sayfa 252Kitabı okudu
yanılıyoruz; daha yangınlar çıkar yaşarken ölümüze sular ısındır daha kokulu otlar için kara odunlar için küçük bir yazıt için dolaştığımız dağa
Yangınlar büyüdük­çe yüreğimde kabarıyor, genişliyor. Yüreğim demircilerin örsü­ne dönüyor. Örs de yüreğe ne güzel uymuş. Ali Safa Bey de bizim korkaklığımıza ne güzel uymuş. İnsanlık da bize ne güzel uymuş.
Reklam
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.