Aynı çağda, aynı yüzyılda yaşayan insanlar hayatı aynı şekilde deneyimlemezler. Çünkü görmek sadece gören gözlerle değil, aynı zamanda görülmeyenin değerini bilmekle olur.
Masivadan tecerrüd eden kalp, Allah katında en makbul bir uzuv olduğu gibi, başka şeylere dalan kalp de o nispette Allah’tan uzak olur. Aranan, muhâtab alınan ve mesûl tutulan yine kalptir.
Hayattan nefret, kendine hayran bir tavırdan başka nedir? Ki sonuçta kendine reva görmediğinden kaynaklanıyordur yaşamın bu biçimini, sen sebebi ne sanarsam san.