Tapınağın gölgesinde ben ve dostum, bir başına oturan kör bir adam gördük. Dostum, İşte karşında diyarımızın en bilge adamı."dedi.
Dostumun yanından ayrıldım, kör adama yaşlalıp onu selamladım. Sohbet ettik.
Bir süre sonra dedim ki, sorumu bağışlayın, ama ne zamandan beri körsünüz?
'' Doğduğumdan beri, " dedi adam.
"Hangi bilgelik yolunu takip edersiniz? diye sordum.
" Gök bilimciyim, dedi.
Sonra "Tüm bu güneşleri, ayları ve yıldızları izlerim. dedi, elini göğsünün üstüne koydu.
Ciğerimin acısı, tek bir gözyaşı halinde yanağımdan aşağa doğru süzülerek babamın parmağının üzerine damladı.
-Ağlama yavrum, insan yaşadığı hayata uygun bir şekilde ölür ve ölümüne yakışan bir şekilde uğurlanır. Ben huzur içinde öleceğim.