ÇIPLAK GERÇEK
19. yüzyıla ait bir efsaneye göre, Gerçek ve Yalan bir gün karşılaşırlar. Yalan, Gerçek'e: "Bugün muhteşem bir gün!" der. Gerçek,
gökyüzüne bakıp iç çeker, çünkü gün gerçekten de çok güzeldir.
Birlikte biraz zaman geçirirler. Derken bir kuyuya varırlar. Yalan,
Gerçek'e: "Su çok güzel, haydi birlikte yıkanalım" der. Gerçek
biraz şüphelidir; suyu kontrol eder ve gerçekten de çok güzel olduğunu fark eder. Bunun üzerine ikisi de kıyafetlerini çıkartıp
yıkanmaya başlarlar. Aniden, Yalan sudan çıkar, Gerçek'in kıyafetlerini giyer ve hızla kaçar. Gerçek, kuyudan çıkar; elbiselerini
bulamayınça bir hayli öfkelenir. Yalan'ı bulmak ve elbiselerini geri
almak için her yere koşar. Bu sırada Gerçek'i çıplak biçimde oradan oraya koşarken gören Dünya, bakışlarını küçümseme ve öfke
ile geri çevirir ve onu görmek istemez.
Zavallı Gerçek, çaresizlik içinde kuyuya geri döner. Artık sonsuza
dek saklanacak ve ortadan kaybolacaktır çünkü çıplaklığından çok
utanmaktadır. Yalan ise o gün bugündür dünyayı dolaşmakta, Gerçek gibi giyinip toplumun ihtiyaçlarına karşılık vermektedir. Çünkü Dünya, hiçbir şekilde Çıplak Gerçek ile karşılaşmak istemez.