Sevdiğimiz yüzleri tekrar ne zaman göreceğiz?
Ne zaman bir sofranın başına hep beraber oturup dumanı üstünde çay eşliğinde tadına doyulmaz sohbetler edip, zamanın durmasını isteyeceğiz?
Üzerinde top koşturduğumuz, çocukluğumuzun geçtiği sokaklarda ne zaman karşılaşıp sarılacağız sevdiklerimize?
Düştüğünde elini uzatan, sevgisini kalbinin en derinlerinde hissettiğin dostlarınla ne zaman şelale parkın önünde buluşmak için plan yapacağız?
Ne zaman mutfağımızda canımızın istediği yemekler yapıp, sıcak yatağımızda korkmadan uyuyacağız?
Zaman kavramını kaybettiğim şu günlerde bu sorulara kısa sürede cevap bulamayacak olsam da, tek bildiğim şu ki; hayatın ipini bırakmadan, umudumuzu diri tutup, "Muhakkak ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır" (İnşirâh 5/6). "Rabbin için sabret" (Müdessir/7) ayetlerine sonsuz güvenerek yaşamaya devam edip, yeniden yeşereceğiz..