ÖYLE BİR HİKÂYE
Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri:
– Atikali, Atikali! diye bağırdı.
Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
"Neden kadınları özgür düşünceye layık görmüyorsun?" dedi Bazarov'a alçak sesle.
"Çünkü bence, özgür düşünen kadınların hepsi suratsız ve çirkin oluyor."
Dünya öyle sıradan bir gezegen değildir. Orada (zenci kralları da atlamadan) tam 111 kral, 7.000 coğrafyacı, 900.000 işadamı, 7.500.000 ayyaş, 311.000.000 kendini beğenmiş insan yaşar; 2.000.000.000 insan yani.
Görüyorsun ki kendime bedbaht demekte hakkım var. Yine belki ağzıma vurursun diye kelimeyi söylemeye cesaret edemiyorum. Fakat sana karşı, kimse için duymadığım bir his var içimde...
1960 ihtilali sonrası yayınlanan ve Kürtlerin asıllarının Türk olduğunu savunan bir kitabın önsüzünü yazan Cumhuriyet başkanı Cemal Gürsel şöyle demektedir: Dünya üzerinde "Kürt" diye adlandırılabilecek müstakil hüviyetli bir ırk yoktur.
"..Bon geldiğinde de ayrı sunak hazırlayıp ateş mateş yakmayız. Neymiş, karşılama ateşi yakmazsan atanın ruhu evi bulamazmış. Buda olarak yebiden doğup aydınlanacak ama ateşi görmeden evin yolunu bulamayacak öyle mi? Hadi ordan be!"
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
"Öyle nesirler ve şiirler vardır ki üslupları kendi başına faşisttir; güneşle aydan bahsetseler de, kendini solcu ilan eden kişilerin imzasını taşısalar da fark etmez, gazetelerimiz, kitapçılarımız bunlarla dolu. Ruhlar ve kişilikler için de aynı şey geçerlidir; kendi özleri faşisttir, bu ruh ya da kişilikleri taşıyan bedenler, dizi dizi