Erden, Sadi (1896) Türk Besteci İstanbul'da doğmuştur. İlk müzik terbiyesini dedesi Hafız Hüsnü Efendi'den almıştır. Dedesi hafız olmasını istemiş, fakat Sadi Erden müzikle daha derin uğraşabilmek maksadıyla hafızlıktan vazgeçerek ud çalmaya başlamıştır. İsmail Hakkı Beyden bu sahada en geniş şekliyle istifade etmiştir. Udu iyice öğrendikten sonra bestelediği şarkılarla da ilgi çekmiştir. 150'den fazla çeşitli bestesi bulunmaktadır. Memuriyeti müzikle uğraşmasına engel olmamıştır. Bir çok talebe yetiştirmiştir. En sevilen şarkılarından biri: Sırma saçlı yarimin can bahşederken işvesi.
Sadullah Efendi on üç yaşında, on dörde girecek. Henüz çocuktur, sebze sevmez, beni bir pırasa ya da karnabahar gibi sebepsiz ve lezzetsiz, ıspanak ya da semizotu gibi şekilsiz ve çeşnisiz bulması doğaldır diye mi düşünmem gerekir? Sevilmek ve takdir görmek şişmanlığın ve çeşitli rahatsızlıkların bir sonucu mudur, vitamin eksikliği midir, tırnaktaki beyaz leke midir? Sevmek, asıl sevdiklerin ve tercihe şayan bulduklarından yiyeceğini yedikten sonra gelip dinlendiğin ve teselli bulmaya çalıştığın şu bahçe midir? Yabani kekik ve mer- canköşk kokusunda Hafız Sami'nin delirme pahasına çıkan sesi senin mayonezle bozulmuş cildinin, dimağının, ahlakının ve dönmeze gitmiş edebinin eskiden ekilmiş maydanozu mudur?
Reklam
Tarikat İncelemesi
En son Hûlefâ-i Kadiri'den şeyh Hafiz Ali Efendi'ye gidiyor. O Zat: Ben sana ders veremem kim sana ders veririm derse yalan söyler seninki üveysidir Veysel Karani'nin şeyhsiz yetiştiği gibi yetişeceksin.
İşte, bu kitabın konusu olan Tek Adam, hayata bu çevre ve bu şartlar içinde gözlerini açar. Doğumu takip eden günlerin birinde, çocuğa Mustafa adı verilir. Bu adın yavrunun kulağına, mutat dualarla, Ali Rıza Efendinin babası Kırmızı Hafız Ahmet Efendi tarafından okunmuş olması mümkündür. Yeni doğan çocuk, kulağına okunan duaları ve üflenen bu adı o zaman elbette ki duymadı. Ama ileride bir devir gelecek; yalnız onun çevresi ve ülkesi değil, bütün dünya, bu adı duyacak ve unutamayacaktı.
Sayfa 31 - Remzi KitabeviKitabı yarım bıraktı
Üçüncü Sultan Selim devrinin Kasımpaşalı Hafız ismindeki meşhur Karagözcüsü, bir gün padişahın huzurunda hayal oynatıyordu. Oyun, "Karagöz'ün Ağalığı" idi. Karagöz'ün kâhyası Hacivat Çelebi, esir pazarından aldığı câriyelerle köleleri Karagöz'ün evine getirmişti. Bu kölelerden birinin adının Selim olduğunu öğrenmiş bulunan Karagöz, yüksek sesle: - Selim! diye bağırdı. Karagözcü boşbulunmuş hükümdarın adının da Selim olduğunu o anda düşünememişti. Padişah, Kasımpaşalıyı çok takdir eder ve severdi. Onun için Karagözcüsüne bir lâtife yapmak istiyerek: - Lebbeyk! dedi. Padişahla beraber oyunu takib eden saray halkı, gülmek istedilerse de gülemediler. Kasımpaşalı hatásını anlamış ve utancından terlere batmıştı. Oyun icabı perdeye, Karagöz'ün çağırdığı kölenin gelmesi icab ederken san'atkâr, onun yerine derhal Hacıvat'ı çıkardı ve: - Ey Karagöz! Huzûr-ı şâhânede öyle bir sürç-i lisan ettin ki, bundan sonra ne tâmiri, ne affı kaabildir. Şevketli padişahımız sana ruhsat buyurdu. Bundan sonra tövbekâr olup, hacca gideceksin, haydi bakalım! dedikten sonra, püf!.. deyip şem'ayı söndürerek perdeyi kapadı. Seyredenler bir yandan san'atkârı takdir etmişlerse de şaşırmaktan da geri kalmamışlardı. Padişaha gelince, o názik ve lâtif mizácıyle araya girerek: - Hafız... üzülme, gücenmedim Vallahi.. muradım latife idi; oyunu kesme.. dediyse de Kasımpaşalı Hafız, hicabından bir daha hükümdarın yüzüne çıkamadı. Zira onun san'at anlayışı için bu, gerçekten affedilmez bir hatâ idi.
Sayfa 103 - İstanbul Fetih Cemiyeti 1982 BaskısıKitabı okudu
"...Hafız Ömer Efendi, şunları anlatıyor: "Kastamonu'da Nasrullah Câmii'nde, Sevr Muâhedesi aleyhinde meşhur mev'ızasını irad ettiği Cuma günü sabahı, merhumun mektep arkadaşı Kastamonu Maden Müdürü Hasan Bey'in evinde sabah kahvaltısına davetli idik. Orada yanında bir kitap gördüm. Ne olduğunu sordum: "Tefsîr-i Celâleyn" olduğunu söyledi. Ve ilave etti. "- Bunu daima yanımda taşır, Kelâm-ı Kadim gibi okurum. Şimdiye kadar on sekiz defa hatmettim. Şimdi on dokuzuncu hatme devam etmekdeyim."
Sayfa 136 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
767 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.