Eser Cemil Meriçin otobiyagrafisi ve onun yaşamını ifade eden bir kronoloji ile başlıyor. Ki eserini okumadan önce Sayın Cemil Meriç hakkında bilgi sahibi olmak gerek. Onu bilmeden tanımadan düşünce dünyasını ve eserinde anlattıklarını anlamak daha doğrusu doğru anlamak zor. Önce O'nu tanımak, tanışmak sonra yavaş yavaş düşünce dünyasına adım
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Ve şimdi "teselli"ye en çok ihtiyacımız olan yerdeyiz!
Yıllar boyunca övünüp durduk insanın "düşünen" bir varlık olmasıyla. Öleceğini bilen, irade sahibi, özgür, kendini konuşarak ifade edebilen bir varlık. Tarif edilemeyecek ayrıcalıklar değil mi?
Kimi ayrıcalıklar aynı zamanda tarif edilemeyen acıları da getirir beraberinde.
Sevdiğiniz birini düşünün meselâ, hasta yatağında, belki ona
430 syf.
10/10 puan verdi
Somut bir varlık, en küçük bir nesne, sıradan bir hayal ve kaybolmaya yüz tutmuş bir anı Proust’un aynasında öyle bir başkalaşım geçirir ki, dağılan parçacıkların bir araya gelmesiyle kendini yenileyen düş gücü ve onu oluşturan halet-i ruhiye, tek kelimeyle hayran kalınası bir incelik kazanır. Bu olağanüstü ayna, adeta bir sihirli değnek etkisi
1040 syf.
10/10 puan verdi
İri Memeler ve Geniş Kalçalar
Sevgili Mo Yan, öncelikle ceketimi ilikleyerek önünde saygıyla eğiliyor, senin dehan karşısında her ne kadar haddime düşmese de, bu şaheserinin bende bıraktığı izlenimden izninle biraz bahsetmek istiyorum.
İri Memeler ve Geniş Kalçalar, 2012 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Mo Yan'ın, 1995 yılında yayımlanan, anlatıldığı döneme ayna tutması
Bu kitaba yüksek puan verenler birer özenti olarak, kendilerini "cahiller" sınıfından aklamaya, kurtarmaya çalışanlardır.
"Bir ömür nasıl yaşanır?" sorusuna cevap verdiğini mi düşünüyorsunuz? Belki %35 dolulukla. Hayatınız kitapların, hocaların arasında geçmişse, "Bir ömrün, bir hayatın nasıl geçeceğini" siz söyleyemezsiniz. Evet bir öneri kitabı, kapağında da yazdığı üzere, fakat tamamen ezbere önerilerden oluşma...
Dili savunan ama dil bildiğini göze sokmaya çalışırcasına gereksiz yerlerde yabancı kelimeler ve tamlamalar kullanan hocamız... Ezbere sistemi savunan bir kimsenin tarih profesörü olması beni hiç şaşırtmıyor ayrıca. Önerdiği kitaplar ve filmler hep de tarih üzerine, neden acaba? Kendini üstü kapalı olarak çok fazla övdüğünü gördüm. Oysa iyi bir hafıza ve çok çalışma ile pek çok kimse İlber Ortaylı gibi olabilir ama bir Aziz Sancar gibi olamaz çünkü keskin zeka Ortaylı'da değil, Sancar gibi adamlarda vardır.
Son olarak, verilen tavsiyeler asla benim gibi fakirlere yönelik değil. Benim şehir değiştirmeye bile param yok, bu hangi genç kesime hitap etmiş acaba? Bir de eğitim sistemi nasıl ki insanları yekpare hâle getiriyor, bir İlber Ortaylı tavsiyeleri de insanları yekpare insan hâline sokuyor. Ne var yani orayı görmesem, şunu dinlemesem, izlemesem? Eksik mi olacağım? Hayat bu değil arkadaşlar. Kendinize gelin. Bu adam bunları yaşamış, o yüzden tavsiye ediyor. Kendinize gelin ve kendi tercihlerinizi yaşamayı öğrenin!
