Onu sekiz geçtiğinde
Pardon saat kaç diye sordum yanımda otobüs bekleyen kadına. Onu on geçiyor dedi. Teşekkürler dedim. Arkamı dönüp omzuma çapraz olarak taktığım çantamdan telefonumu çıkarıp çaktırmadan saate baktım. Hayır onu on geçmiyordu. Onu sekiz geçiyordu. On demek sekiz demekten daha mı kolaydı? Neden hep sayıları yuvarlayarak söyleriz ki? Altı geçseydi beş
nedir dost? ya da önce şuna karar verelim dost ve en yakın arkadaş aynı kişi midir? bence hayır. dostlar her an degısebılır,bi lafına o lısteyı bastan yazarsın.önce takıplesmeyı bırakırsın sonra numarası silinir.evdekiler sorar tabii. yahu falanca yok muydu noldu sizin aranızda küsüştünüz mü? küsüştük babacım küsüştük.ben ona dostum dıyodum ya,hah o benim dostum mostum değil artık sormayın bana nerde kımle napıyor bilmiyorum ama az da olsa bilmek ıstıyorum.en son fotoğraflarda silindi mi tamam.bellekten silinme basladı.pekı bunu en yakın arkadasınıza yapabılır mısınız? yapamazsınız. gerçekten en yakınınız olan, yanında kendınızı rahat hıssettıgınız,bır şey anlatınca elıne koz vermiş gıbı hıssetmedıgınız,her hatasına rağmen affedebıldıgınız kısıye sız yapsanız bile yüregınız yaptırmaz.cunku hayatta yaşadığınız her anın ıcınde o kısının ayak ızlerı var. yani en yakın arkadas bır dosttur ama dost bır en yakın arkadas degıldır.onun yerını dolduramazsın.bir gün konuşmasan ertesi güne binbir merakla yazarsın.kıskanırsın,hep yanında olsun ıstersın.sevdıgın kadar da sevıldıgın bır liman olduğunu bilirsin.evdekıler de sever onu.hep iyi ki dersin.basına bı ıs geldı mı “o halleder” dersın.saate bakmadan ararsın.hedıyesını fazla dusunmezsın.üç beş kuruşun hesabını yapmazsın.yanındayken telefonları kapatırsın.sakanın dozunu ayarlamak zorunda kalmadıgın,en az özür dıledıgındır o.ıste tam da bu yüzden ikisi aynı kısı degıldır.onları uzmeyın.
Bazen bana bağırıyor ve ağlıyorsun ya. Hah, işte o seni haklı yapmıyor. Seni haklı yapmadığı gibi benim için de bi' şey ifade etmiyor.
Şerefe
Polis Okulu (Bölüm 1)
Zaman, çok hızlı akıp gidiyor. Daha dün, hedefimi belirlerken bugün o hedefime giden yol için yola çıkıyorduk. Ben, Buse ve Ezgi üçümüz beraber polis okuluna gidiyorduk Ankara'ya... Yuvamız olan İstanbul'u bırakıp... Ama herşey bizim için daha farklı olacak şehrimiz, bile değişirken değişmeyecek tek şey arkadaşlıklarımız olacak...
Nefret ediyorum. Yazım hatalarımın olmamasına böylesine dikkat ederken daha mesajı gönderdiğim ilk anda o hatalardan birini yapmış olduğumu görmek beni mahvediyor. M yerine n yazıyorum bazen, bazen ş yerine ç, bazen de e yerine ü. En nefret ettiğim karışıklık ise ö ve p arasında oluyor. Lanet olsun. Görmek kelimesini çok kullanırım ve yazdıklarıma
Aşk Resmi Geçidi
Birincisi kalın kaşlı esmer güzeli
gül fidanı misali incecik o incecikti beli
Kim bilir kimle evli
Evlendi de iki çocuğu oldu
dediler
hâlâ ince mi beli bilmiyorum
keşke görsem yine
hemen tanırım
SON DURAK ŞİİRLERİ
Seni istemek kalbimde,
Seni istemek duaların gizeminde.
Bu aşkla dünya sadece bana,
Benim olacak güneşi, baharı ve güzel olanı.
Adın esip geçtiğinde kalbimde,
Ben çok ferahlıyorum.
Ben ki günahkâr insanım,
En büyük günahım sensiz şiirler karalamak.
En büyük aldanışlarım,
Aptallıklarım sensiz güzelleştirmeye çalışmak.
Artık ne olursa vaktimden
Dem
Annem şeker hastası.
Zamanında gittiğimiz diyetisyenin verdiği diyet listesinde
-Teyze ara öğün olarak az meyve yemesi gerekiyor.
Demesiyle,
Ben ve ablamda bitmeye yaklaştıkça manavdan yada en yakın marketlerden ara ara meyve alırız zamanın elverdiği koşullarda ne var ise reyonda,
fakat annem yaşı itibariyle fazlasıyla iştahı olmadığı için ne