Çarmıha Geriliş'ten Ayrıntı
annemi özledim.özlemi anniyorum.anlıyorum zenit bana ne söylediydi,hatırlanamıyor.kurumlar ve kuramlar beni anneme üzüyor.bende şiir yazabilme kaabiliyeti varmış,öyle söylüyorlar.ne dediğimi bilmemek istiyorum.boş başıma dolaşmak istiyorum.sosyalleşmek istememek gibi bir hak tanınmak istendiriliyorduğum.sahipsizim.sonra sokokta dolaşırken her şeyi rasyonalize etmek durumunda kalıyorum.bazı kediler rasyonalize olmak istemiyorlar.annem rasyonel ne demek,ağlamıyor.kendimi bana bırakmak istiyorum.annemi özlediğim için kızlardan uzak duruyorum.kızlar bana yaklaşmakda zorluk çekiyorlar.köfteci de öyle.o da bana yaklaşmakda zorluk çekiyor.canım akşamları daha çok sıkılıyor.annem daha çok.akşamları hava siyah oluyor.havaya bakıyorum.hava bana bakıyor.bana salık verilecek sevgiliyi doğrudan reddetmek durumundayım.kızlar bana önem vermemek konusunda tutarlılar.köfteci de öyle.o da bana önem vermemek konusunda tutarlı.annemi özleyince,annem yok ya hani,bölece hayati'ye bakıp,hayati'ye bakıyorum işte.yani şey oluyor.hayati benim hayatımda etkili bir yere sahipmiş ben de hani hayati'ye bakıyorum ya,hah,işte hayati'nin yani şey.sonra dışarı bakınca bir küçük irrasyonel kedi görüyorum.kedi bana aç aç bakıyor.ben ona artık annemi özlediğim için konuşmakmak istemediğimi ancak rasyonel anne kedisiyle gidip korkunca istemediğim kitaplar okuyup anlamadığım annelere saygı duyuyorum.ataya saygı hamurumun içinde varmış.benim hamurum orda.annem beni sevip özler.ben de böylece peşinden gidemem.sonra annemi de rasyo...neyse... Ah Muhsin Ünlü
MUTLULUK BALIĞI Ortadada duran havuzun içine 'mutluluk' isimli balıklar koymuşlardı. Benim gibi milyonlarca insan havuza bakıyor, elini uzatıp mutluluk balıklarını yakalıyor sevinçle uzaklaşıyordu. Biz, biz derken ben ve kendim, elimi uzatıp o balıklardan bir tanesini almak için inatla beklemeye devam ediyorduk. Allı pullu kırmızılı mavili
Reklam
Bu Konuyu Edebiyat Dışı Sanmayın Ha!
Şöyle yazıyordu: Orta Asya’da bir iç deniz vardı. Kuraklık oldu, iç deniz kurudu. Biz de Anadolu’ya göç ettik. Bu yalan ta 1970’lere kadar okutuldu tarih kitaplarında. 1970’de 35 milyondu Türkiye. Bir düşünün, kaç milyon öğrenciye bu yalan anlatıldı. Biz küçüktük. İnandık. Nasıl inanmazsın canım, devletin söylüyordu bunu. Devlet baba.
Bitkiler, Hayvanlar Ve Canavarlar...
Af dilemek istediğim birkaç canlı türü var. Bunlar bitkiler, hayvanlar ve çocuklar. Ama sadece çocuklar. Şimdi size hem kendimden utandığım, hemde iyi ki yaşamışım dediğim birkaç şeyden söz edeceğim. Öncelikle bitkilere verdiğim zarardan ne kadar utandığımı anlatacağım. Ancak aynı zamanda bunu iyi ki yaşamış olduğumu da söyleyeceğim. İşte tamda
Aşık İhsani Demem şu ki sevdiğim, ortaçağdan bu yana bana öyle bir ters geldi ki,1971 Mart,Nisan,Mayıs ve sonrası….Yıkılası mahpushaneler tıklım tıklım evde, yolda,işte, sokakta, on on, yüz yüz, bin bin adam toplanmakta. Anlayacağın ne kadar ben çağımdan ve üzerinde büyüyüp suyunu içtiğim toprağımdan yanayım diyen aklı işleyen, genç, yazar,
Çakmak Cebi Yitirilmemesi gerekenler arasında olduğuna eminim, şimdi bulamıyorum. Başka bir yere gitmiş olamaz. Bakıyorum; aklım, duygularım ve anılarım! İşte, hepsi burada ama umutlarım yok! Pantolonlarımın birinin çakmak cebinde mi unuttum acaba? Sigara kullanmamanın kötü yanlarından biri işte, çakmak ceplerine çakmak dışında bir sürü gereksiz
300 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.