Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Doğu’ya hiç gittiniz mi? Ben birkaç ay Hakkari’de bulundum. Herkesin birbirine güvendiği çok az yer vardır. Hala güzel giden çok güzel arkadaşlıklar ve bir o kadar da iyi insanlar kazandım. Biraz da irsî olarak bakacak olursak KÜRT SORUNU olduğunu hiç zannetmiyorum. Bu arada Doğu’da acayip bir bal var, dağda olan, Kekik Balı. Tavsiye ederim.
İhanet içinde, sahte bir tipte
Tarih karanlıkta, sırda mı kalsın?
Dâvâsı yarıda, boynuysa ipte
Şeyhimin bedeni "dar"da mı kalsın?
Allah'ın yolunda büyük mücahid
"İslâm hakim olsun" dedi Şeyh Said
Binlerce mü'minle ettiler şehid
Yalnız Diyarbekir, Sûr'da mı kalsın?
Doğrusu bilinsin apaçık şimdi
Kimler hain idi, kimler zalimdi?
Duyulsun, görülsün yiğitler kimdi?
Kahramanlık sağır, körde mi kalsın?
Nice pis olanlar temize çıktı
İyilik, güzellik ne varsa yıktı
Müslümanı, küfrün peşine taktı
Geri dönsün, yoksa orda mı kalsın?
Kul Sadi, dağılsın dumanlar, sisler
Ímana uymalı akıllar, hisler
Cihadı kuşansın gerçek vârisler
Şehidlerin kanı yerde mi kalsın?
Aynı devletin okullarında Şeyh Said mürteci ve hain olarak yaftalanırken, sokaktaki insan onu bir kahraman olarak bağrına basıyorsa burada "Tarih"in ne işe yaradığını sorgulamamız gerekmez mi?
Yıl , 1851 Aralık. Yer, Kafkasya bölgesi Çeçen, Gürcü, Tatar, Avar, Dağıstan köyleri ve buralarda hakimiyet kurmaya çalışan Rus çarlığı. Çeçen isyanı başı Şeyh Şamil'den kaçan Hacı Murat'ın hayat hikayesi, ruslara sığınması ve hayatta kalma mücadelesini okuyoruz.
Tolstoy olaylara , savaşa, isyanlara her iki tarafın gözünden de
…
Gençlik ve gençliğin önemi diye başlayan paragraf bitti.
Rehber ve rehberin önemi diye başlayan paragraf bitti.
İlk iki paragrafın öncesini aklınızda şekillenen nesnel anlamlar teşkil ediyor.
[Hoş geldiniz, merhabalardan bir demet. ≈)]
Gelelim “üstada". Bu adam kim, ne umuyor da gençliğe rehber oluşturmuş, derdi neymiş, yolu neymiş,
Necip fazıl kısakürek ve kurtuluş savaşı hainleri:
öncelikle bu hainleri sizlere tanıtmak isterim, sarıyana çetesi, acıyaband ve bakatoğlu çeteleri.
bu çeteler gürcüler tarafından kurulmuş ve rize bölgesindeki türk halkını katletmiş, ve bunla da kalmayıp bir çok türk insanını da kendi yanlarına dini kullanarak çekmişlerdir.
islam
Vatan Dostu Sultan Vahidüddin kitabının 1968 yani 1. Baskısı kitap yayınladığı dönemde 1968'de toplatılmış, ikinci baskısını 1976 yılında Büyük Doğu Yayınlarından çıkarmış olup o baskıda 1977 yılında toplatılmıştı. Üstad Necip Fazıl 1980 darbesinden sonra bu kitabı yazdığı için hapse mahkûm olmuş, 1983 yılında 79 yaşında vefat etmese darbeci Kenan Evren tarafından hapse atılacaktı... Bu kitabı yazdığı için mahkum olarak vefat eden Üstad Necip Fazıl'a rahmet olsun. Kitap ak parti iktidarında tekrar basılmaya başlandı... Kütüphanemin en değerli parçalarından biri oldu...😎😎😎
Dün ki, yaşananlar; geçmişin devamıdır. Aynı senaryolar tezgâhlar, Milleti yumuşak karnın dan vurup milleti, galyana getirip kışkırtmaktır. Tarihe bakın hiç yabancı gelmiyor.
Mayıs 1919
Gece karanlığında 37 atlı, atlarının ayaklarına, ses olmasın diye sardıkları keçelerle, gizlice ve sessizce karanlığa karışarak gözden kayboldular. Ali Osman
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Kitap yargılama süreciyle ilgili belgeler içeriyor. Şeyh Said isyanı kitabını okuduktan sonra bu şahsın bir hain olduğuna kanaat getirdiğim gibi İskilipli Atıf'ın ihanetine kanaat getiremedim.
Teali-i İslam Cemiyeti adına Yunan uçakları ile Anadolu'da Kuvayı Milliye ve İttihat ve Terakki aleyhine dağıtılan ihanet vesikaları ile Teali-i İslam cemiyeti reisi olan ve bu bildirilerin kendilerine ait olmadığı yönünde tekzip yayınlayan İskilipli Atıf arasında bağı netleştiremedim.
Lakin 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde Türk Milleti varoluş mücadelesi verirken böyle bir ihanet vesikasına sadece tekzip ile karşılık vermek yeterli değildir. Bizzat bu cemiyetin kendi yöneticileri ile fitneye sebebiyet vermemek için feshedilmesi gerekliydi.
Ben İngilizlerin dolaylı ya da doğrudan ülkemizdeki bir çok dini adam ve akımı kontrol ettiğine kanaat getirdiğimden herşey olabilir diye düşünüyorum..