Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...insanlığı en çok sevenler, insanlardan kaçanlar, insanlardan nefret edenlerdir aslında. Bu nefretin nedeni, özel kusurlar ya da bencillikten doğan yanılgılar değildir. Daha genel kusurlardır; yani kıskançlık, kötü amaçlı dedikodular, hainlik, zulüm ve bunlara benzer her çeşit kötülük. İnsanlığı gerçekten sevenler, bu tür kötülüklerden öylesine nefret ederler ki, bunları görmektense, bunlarla içli dışlı olmaktansa, toplumdan kaçmayı yeğ tutarlar.
Sayfa 463 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Hainlik yaparak giden, helallik için geri dönecektir.
Reklam
AŞKIN HOŞ KOKTEYLİ
Sana aşığım, Kendimi kandırmama gerek yok. Sözün geçse gözlerim, Bu yağmurlu havalara güneş oluyor. Heyecan basıyor heyecanlanıyorum, Şımaracağım kendimi tutuyorum. Sana çok aşığım,
Beynime kazınıp kalmış sözlerini düşünüyorum: "Daha yedi yaşındayken el arabasıyla köyden köye dolaşırdım" veya "Bütün aile tek göz odada kalırdık" veyahut "Bir lokma yiyecek ekmeğimiz ola şanslı sayılırdık." Onlar da değilse, "Kışın kıyafetim olmadığında her tarafım soğuk yanığı olurdu", "Küçükken
Sayfa 24 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Revizyonizm
Aslında "revizyon", değişen koşullar içinde düzeltmeler yapmak anlamına geldiği halde, marksistlerin dilinde "revizyonizm" hainlik ile eşdeğer bir anlam kazanmıştır.
224 syf.
1/10 puan verdi
·
6 günde okudu
BİR HEVES UĞRUNA KİTABI YOK ETMEK
Ağıtçı kadın hikayesini okurken her şey güzeldi. Ta ki arkadya da dağda leş olan kişinin hayatını ajitasyon ve mağdur edebiyatı ile anlatana dek. Kimse kusura bakmasın bu ülkede hiçbir Anadolu evladı gördüğü zorluk karşısında dağa çıkıp hainlik etmiyor. Bütün sayfaları çöp ettiği için yazarı tebrik ederim.
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · Everest Yayınları · 20211,873 okunma
Reklam
"İyilik adına ne yapıyorsam felaketim oluyor; başkaları gibi hainlik etseydim, onlar gibi mutlu olurdum." -Voltaire
Voltaire
Voltaire
Ancak hor görülenler, zayıf olanlar, hırslılar , karıncalıktan çıkmış olanlardır ki sonlarına hainlik eder.
İyilik adına ne yapıyorsam felaketim oluyor; başkaları gibi hainlik etseydim, onlar gibi mutlu olurdum. - Voltaire
"İyilik adına ne yapıyorsam felaketim oluyor; başkaları gibi hainlik etseydim, onlar gibi mutlu olurdum."
Voltaire
Voltaire
Reklam
... ülkenin içinde iktidara sahip olanlar aymazlık ve sapkınlık ve hatta hainlik içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını istilacıların siyasi emelleriyle birleştirebilirler.
"Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti 'ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktr. Varlığının ve bağımsızlığının biricik temeli budur. Bu temel, senin kıymetli hazinendir. Gelecekte dahi, seni bu hazineden yoksun etmek isteyecek iç ve dış kötülük isteyenler olacaktır. Bir gün, Bağımsızlık ve Cumhuriyet'i savunma mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için bulunacağın vaziyetin imkan ve şartları düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şartlar çok uygunsuz bir özellikte ortaya çıkabilir. Bağımsızlık ve Cumhuriyetine yönelecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bìr galibiyetin temsilcisi olabilirler. Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri alınmış , bütün tersanelerine girilmiş, bütün ordular dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şarttan daha acı ve daha kötü olmak üzere, memleketin içinde, iktidara sahip olanlar, uyuşukluk ve delalet ve hattâ hainlik içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi gayeleriyle birleşebilirler. Millet, yoksulluk çaresizliği içinde harap ve çaresiz düşmüş olabilir. Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu durum ve kurallar içinde dahi vazifen, Türk bağımsızlık ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! İhtiyaç duyduğun güç, damarlarındaki soylu kanda mevcuttur!" Mustafa Kemal
Sevgili Milena, zaptedemiyoruz kendimizi, insanı sırf hainlik olsun diye yutmayan bir denizde oradan oraya sürükleniyor gibiyiz.
Sayfa 233Kitabı okudu
Biz İngilizler o zamanlar dünyanın en iyisi olduğumuza ve dünyadaki her şeyin en iyisine sahip olduğumuza dair en ufak şüphe duymayı hainlik addederdik; eğer öyle olmasaydı Londra'nın devasa büyüklüğünden korkmuş olmamın yanı sıra, şehrin epey çirkin, kargacık burgacık , sıkış tıkış ve leş gibi olduğunu düşünebilirdim.
İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiser Yardımcısı Amiral Webb, 19 Ocak 1919'da Londra'da Hariciye Müsteşar Yardımcılarından Sir Ro- nald Graham'a gönderdiği mektupta şöyle diyordu: "... Görünürde memleketi işgal etmediğimiz halde, şimdi valilerini tayin ediyor veya görevlerinden uzaklaştırıyoruz; polislerini yönetiyor, basınlarını denetliyor, zindanlarına girerek Rum ve Ermeni tutukluları iş ledikleri suçlara aldırmaksızın serbest bırakıyoruz... Demiryollarını sıkıca denetimimizde bulunduruyoruz ve istediğimiz her şeyi müsadere (el koy- ma) ediyoruz... Politikamız, süngünün keskin ucuna dayanıyor... Halife elimiz altında bulundukça İslam dünyası üzerinde ek bir denetleme ara- cına sahibiz... Bildiğiniz gibi Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor...
Sayfa 357Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.