Hak edene vereceğim!” dersiniz oysa bahçenizdeki meyve ağaçları ve otlağınızdaki sürü böyle demez. Onlar yaşayabilmek için, yok olmamak için verirler. Emin olun ki, gündüz ve geceleri yaşayacak kadar değeri olan insan, ona vereceğiniz her şeyi alacak değerdedir.
Düpedüz hak ederek deli, şartıyla şurtuyla kaçık sayılacağım.
Sayfa 51 - Everest yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Bir çocuğun hayatı yalnızca senin merhametine kaldıysa ya da öyleymiş gibi görünüyorsa bu hayatı, senin tarafından hak edilmemiş bir hediye olarak yaşamak gerekirdi."
Ne Kaldı Ki
İnce ince yağdı yağdı Kar beyaza sarardı Ben 18 yaşındayım ve içim o kadar yanıyor ki keşke diyorum gücüm olsaydı da tüm çocukları kurtarsaydım bu kabul edilebilir bir şey değil! Bu susulacak bir şey değil ama söz veriyorum şu sınavı bir atlatıp elime güç geçtiği vakit yapacaklarımı biliyorum. Bu dünyada yaşamak istemiyorum sağır ve kör olmuş bir insanlık ile yaşamıma devam etmek istemiyorum. Kötülük unutulmaz, sabreden bir Allah vardır ve sabrı çoktur ama öyle bir vakit gelir ki o vakti yaşamak kimse istemeyecektir ama bunu hak eden bir insanlık vardır çünkü sadece kendini düşünen bir insanlık için bu hak edilmiş bir durumdur. Mescidi aksa da çocuk olmak zordur çünkü özgürlük yoktur, oyuncak yerine yerden yemek toplamak vardır, gökyüzüne bakıp hayaler yerine bombalar vardır, oyunlar yerine ayağına batan camlar vardır, okula gitmek yerine senin dövülmen vardır, annen ve baban yoktur, mescidi aksa da doğmak zordur çünkü seni bastıran pis düşünceli sapkınlığa uğramış insanlar vardır ve bu sapkınlığa susan bencil insanlar vardır. Müslümanım diyen insanların kalpleri çürümüş durumdadır daha doğrusu insanlıktan bir şey kalmamıştır. Kıyamet yakındır çünkü buna susan sadece insanlardır yüce Allah susmaz! İhmal etmez Allah! İnsanlıktan artık ne kaldı ki... İçim çok yanıyor...
"Bu öfkyi tetiklemek için ne yapmış olduğumu ya da hak edip etmediğimi hiçbir zaman bilemezdim. Anneme babamın neden hep bana bu kadar kızgın olduğunu sormuştum; umut kırıcı bir omuz silkişle, "Nereden bileyim? Deli işte baban," demişti. Deli derken şaka yapmıyordu. Bugünkü bir psikiyatrist ta­rafından değerlendirilse muhtemelen babama kişilik bozukluğu teşhisi konurdu. Yaşamı boyunca hiçbir zaman tedavi edilmemiş bir hastalık. Sonucuysa histeri, tehdit, gözyaşı ve kırılan camları içeren fiziksel şiddetle geçen bir çocukluk ve ergenlikti..."
Hak daima haklıya teslim edilir, kendini haklı sananlara değil. Ama bu dünyada , ama ahirette...
Reklam
724 syf.
10/10 puan verdi
Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" adlı romanı, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. 1971 yılında yayımlanan bu başyapıt, modernizmin ve bireyin toplumsal ve psikolojik çöküşünü ustalıkla işler. Roman, modern Türkiye toplumunun karmaşıklığını ve bireyin bu toplum içindeki yer arayışını ele alır. Ana karakterimiz Selim Işık,
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,2bin okunma
Namaz
" Namazda ayakta durmanın zahir manası şudur: Kişi kendi bedeni ile Hak Teâlâ'nın önünde kul gibi başını öne eğip durmasıdır. Bunun da sırrı şudur: Gönlün bütün hareketlerinden geçip hürmetle Hak Teâlâ'nın hizmetine hazır ve O'nunla meşgul olmasıdır. Bu zamanda da Kıyamet gününde Allah'u Teâlâ'nın önünde durmayı yâd
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.