Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanları affet. Affedilmeyi hak ettikleri için değil, sen huzuru hak ettiğin için." CHRISTOPHE ANDRÉ
Bu safsatalardan doğan dinler, herhangi bir saygıyı hak edebilir mi? İkiyüzlülük ve aptallığın izlerini taşımayan bir tek din var mıdır Thérèse? Hepsinin içinde ne görüyorum biliyor musun? Mantığı ortadan kaldıran sırlar, doğayı hiçe sayan dogmalar ve alay ve tiksintiden başka bir şey uyandırmayan grotesk törenler.
Reklam
435 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
"Boktan bir kasabada, boktan bir evde, daha da boktan bir anneyle büyümek size bağımsız olmayı öğretir. Shallow Hill çeteler, fahişeler ve evsizler için bir üreme alanıdır. Hayatta kalmayı öğrendim. Ama insani bağlardan yoksunum. Selamlar, ben Leyla. Bu yazarın en iyi özelliği her zaman sinirlerinizi gerim gerim geren kitaplar
Shallow River
Shallow RiverH.D. Carlton · Independently published · 20211 okunma
Hak bir gönül verdi bana, ha! demeden hayran olur Bir dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur Bir dem sanasın kış gibi, şol zemheri olmuş gibi Bir dem beşaretten doğar, hoş bağ ile büstan olur Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez Bir dem dilinden dür döker, dertlilere derman olur Bir dem div olur ya peri, viraneler olur yeri Bir dem uçar Belkıs ile, sultan-ı ins ü can olur Bir dem varır mescidlere, yüz sürer anda yerlere Bir dem varır deyre girer, İncil okur ruhban olur Bir dem gelir İsa gibi, ölmüşleri diri kılur Bir dem girer kibr evine, Fir'avn ile Haman olur Bir dem döner Cebraile, rahmet saçar her mahfile Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur
Onu haklı çıkarmaya, ona hak vermeye ihtiyacım yok.
"Bazı arkadaşlar diyorlar ki, evet biz annemiz babamız Müslüman olduğu için Müslüman olduk ama araştırdık; bilimsel, felsefi, rasyonel delilleri inceledik ve kendi irademizle bu dinin hak din olduğuna karar verdik. Bu büyük bir yanılgıdır. Siz sadece kendinizi daha iyi bir şekilde kandırdınız. Sizin bu karara varmanıza neden olan şey o güçlü bulduğunuz deliller değil, bir türlü kopamadığınız, etkisinden kurtulamadığınız o çocukluk aşkınız, benliğinizin derinliklerine işleyen o psikolojik bağdır. O güçlü deliller dediğiniz şey güçlü bahanelerden başka bir şey değil. İsterseniz bu bahanelerinizin üzerine çok güçlü bir felsefi sistem kurun; inançlarınızı metafizik argüman ve kavramlarla süsleyin, allayıp pullayın; bu, onları babaannelerinizin inançlarına bahane yapmaya çalıştığınız gerçeğini değiştirmeyecek. Gelmiş geçmiş veya dünyada hâlâ mevcut binlerce dinden birisinin İslam’dan daha güçlü argümanlara sahip olmadığından nasıl bu kadar emin olabilirsiniz? Hepsini incelediniz mi?"
Sayfa 134 - e-bookKitabı okuyor
Reklam
BİRBİRİNİZİ BULUN Doğru olduğunu düşündüğünüz şeye dört elle sarılın. İşe oradan başlayın. Rastlantılar, keşifler, büyük grev dalgaları, depremler: Her olay bu dünyadaki varoluş biçimimizi değiştirerek hakikat üretir. Öte yandan bizde ilgi uyandırmayan, bizi etki­lemeyen, bizleri bir şeyler yapmaya itmeyen yorumlar artık hakikat diye adlandırılmayı hak etmezler. Her hareketin, dav­ranışın, ilişkinin ve durumun altında bir hakikat yatar. Bu ha­kikati görmezden gelip durumu idare etmek, çağımızda pek çok insanın çıldırmasına neden olmuştur. Aslında her şey birbirine bağlıdır. Büyük bir yalanın içinde yaşıyor olmak hissi de bir hakikattir. Ama bu boş verip geçilemeyecek bir meseledir, hatta işe tam da oradan başlamak gerek. Hakikat, dünyayı görme biçimi değil, bizi indirgenemez bir biçimde dünyaya bağlayan şeydir. Biz hakikate tutunamayız ama o bizi taşır. Birey olarak beni yapar ve yıkar, birleştirir ve çözer; pek çok şeyle arama mesafe koyarken aynı deneyimi yaşayanlarla da yakınlaştırır. Hakikate bağlılığından dolayı yalıtılmış birey kendisi gibi birilerini bulmasının önüne ge­çilemez. Aslında, her isyan süreci vazgeçmeyi reddettiğimiz bir hakikatle başlar. Hamburg'da 80'li yıllarda, İşgal Evle­rinde yaşayan birkaç kişi, oradan sadece cesetlerinin çıkarılabileceği noktasında kararlılık göstermişti.
383 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Okuduğum kitapların arasında en beğendiklerim arasın da ilk 5'e girmeye hak kazandı diyebilirim. Olay bursa da bir boşnak mahallesinde geçiyor. Çocukluğu beraber geçmiş iki kişinin aşk serüveni bu kitapta şuan sadece fatih nile aşık, aile yapıları ve aile dostlukları gereğince ikinci kitabı büyük bir merakla okucam muhtemelen. Gelişen olaylar, entrikalarla dolu bir seri beğendim. Okurken sanki mahalleden biriymiş gibi bir samimiyet kaplıyor içinizi, o kardeş gibi büyüyen fatih ve kürşatın samimiyeti o kadar çok içimi ısttı ki okurken. Gerçi sadece ikisi de değil esnaf olarak birbirlerine sahip çıkmaları, o samimiyeti iliklerime kadar hissettim, beni geçmişe götürmeye yetti gerçektende...
Ay Çarpması
Ay ÇarpmasıSezen Aksın · Artemis Milenyum · 0159 okunma
Hak ederek biriktirdiğin hüzünleri terk edenlere vermemelisin. Sen bile kendini gıyaben tanırken dar zamanlara koskoca sevdalar sığdıramazsın. Susmasını bil.' Korkma! Susmak, yaranı unutmak için kaçtığın bir mağara değildir. Sustuğun kadar sevdalısın.
Sokrates’i büyük yapan şey neydi? Hiç şüphesiz kendi gerçeklerini savunmaktan bir adım geri atmaması ve bunun hayatına mal olmasıydı. Düşünce tarihinin ölümsüz filozoflarından olan Sokrates, dile getirdikleriyle gençleri zehirlediği iddiasıyla yargılandı. Yaklaşık 500 kişiden oluşan bir mahkemede verildi hüküm. Sokrates, baldıran zehri içerek ölüme mahkûm edildi. Talebelerinin yanında eline aldığı zehri içmeden önce onlara son bir kez daha seslendi: “Unutmayın, ben ne ilk ne son olacağım! Hak ve hakikati, günlük hayat kaygılarının üstünde tutan birçok insanın akıbeti benim gibi olacak.” Zehri içti Sokrates ve bundan sonra hep yaşadı.
Sayfa 25 - Destek Yayınları, Yayıma Hazırlayan: Özlem KüsküKitabı okuyor
Reklam
Bakara-26
Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).
Beni gördüğüm adalet terazisinde, hak arayan kalabalıkta an, ölümü tanıdım tanrıyı gözlerinde bildim. Ne uzağı ne de yakını görebilirim. Görmediğim şeyde gözlerimi bekletirim ey beklenen efendi yanındadır bütün düşlerin muştusu .
Sayfa 77 - E-KitapKitabı okuyor
Yardımsever ve iyiliksever insanların arasında ,yardım edilmesi gereken kişiyi ilk önce hazırlayan ,o hantal hileye âdeta düzenli olarak rastlanır :sanki o kişi örneğin yardımı "hak ediyor"dur,özellikle onların yardımını istiyordur ve tüm yardımlar için onlara derinden şükran borclu ,sadık ,itaatkâr olduğunu gösterecektir,-bu kuruntularla ihtiyacı olan kişilere âdeta kendi mallarıymış gibi davranırlar,bir mülkiyet talebiyle genel olarak iyiliksever ve yardımsever olmuşlardır.Yardım etmek konusunda onlarla çalışıldığında ya da onlardan önce davranıldığında kıskançlaştıkları görülür
Dünyanın peşinden, dört nala koşarsın Ne olacak, nasıl olacak diyerek yaşarsın Oysa meçhule giden bir yoldasın Cenab-ı Hak uğruna yaşamalısın Bir de bakmışsın ki mezardasın
Belki hak etmediğim çok şey vardır ama emek verdim hem de sonuna kadar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.