Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cehalete geri dönüşün cehaletten çıkmaktan çok daha zor olduğunu…
Saatin sabahı kovaladığı ve yakalamasına çok az kaldığı bu zamanda içinde bulunduğumuz durum için bir açıklama beklemem gerekirdi. Ama beklemiyordum. Hayatımın öyle bir dönemini yaşıyordum ki, hiçbir şeyi beklemiyor ve merak etmiyordum.
Reklam
....insan yalan söylediği anda, beyin kanamasından ölse, dünya öyle boşalırdı ki dinozorlara yeniden yer açılırdı! .
Asil’in bütün bunları yaratırken zorlanması olanaksızdı, çünkü hayatı boyunca bir roman kahramanı gibi düşünmüş ve bir roman kahramanı gibi yaşamıştı.
Önemli olan, Tanrı’nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. İnsan denen bir enstrüman. Ancak yarattığı müzik enstrümanım çalamayan bir usta gibi, Tanrı da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. Bu yüzden Tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir.
Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır. Ancak canlı ya da canzız hiçbir emanete sahip çıkmazlar. Kaybederler, kırarlar. Yanlış anlaşılmasın. Kaybedilen ve kırılanların çoğu kendilerine ait olur.
Reklam
"Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinde sevişirken bulursun. Pişman olursun. Sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın."
Piçler, âşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.
Kadınlar piçlerle tanışırlar. Sorumsuzluklarına ve hayatın işlevsel alanlarının dışındaki uzmanlıklarına hayran kalırlar. Geçmişin, geleceğin, hatıraların ve ideallerin konuşulmadığı masalarda uzun uzun tarif edilerek hazırlatılan kokteyller içerler. Bir sonraki iş gününde erişilmesi gereken verimlilik kotaları olmadığı için uzun uzun sevişilen yataklarda uyurlar. Ve sabah, kadınlar piçlere âşık uyanırlar. Doğru kişi tarafından çaldırılmasını bekledikleri telefonların yakınlarında sinirlenirler. Aile ve dostları ile ayarladıkları tanışma randevularına tek taraflı iştiraklerden ötürü özür dilerler. Sorumsuzluğun her türlü içten duyguya karşı duyarsızlığı da içerdiğini düşündükleri gecelerde ağlayarak uyurlar. Ve sabah kadınlar piçlerden nefret ederek uyanırlar.
"Bu gördüğün dört adam da büyük miraslarla yaşayacaklar. Her ne kadar şimdi cüzdan taşımasalarda o zaman yönetilecek çok portföyleri olacak." ... Birilerinin ölmesini beklemek, mirasla yaşamak, hiçbir şey üretmeden, tek bir gün çalışmadan para harcamak...
Reklam
... Cenk, Afgan'ın sandığı kadar ahtal değildir. Çünkü Afgan'ın son söylediği cümle zihninde üç kez dönse de, bir piçin diğer bir piçe hiçbir yararının olmadığını bilir. "Her zaman yanındayım" diyen bir piç gerçekte şunu hissediyordur: "Mezarına gelir ve saninle gömülürüm."
Düzenli kentlerin, amaçsızca yaşayan insanlar için kurulu tuttuğu düzenli tuzaklar vardır. Kent, amaçsız kişinin sahip olduğu temel zaafa uygun bir amacı herhangi bir cadde karşısına derhal çıkarır. Ancak nedense, bu karşılaşma genelde geceleri gerçekleşir.
Türkçe'deki kelimelerin ilk anlamlarını pek de geçerli olmadığı bir yüzyılda piçler, babaları bilinmeyenler değil, babalarını ihanet edenlerdir.
İnsanlık, kendini öldüren tarafından ihanete uğramıştır. Ancak sadece zamanın lehine işleyen zamanla zekâsının katili ve kurbanı olan insan, intihar etmeyi utanç verici bulmuştur. Ölümsüzlüğün, hayatta kalmaktan geçtiğini öğrendiği için varlığında yaranamaz delikler açarak kendine tecavüz etmeyi öğrenmiştir. Böylece insanlığın unutamayacağı ve tanık olabileceği en korkunç gösteri başlamıştır. Kendisi hamile kendisini hamile bırakan insan kendisini doğurmuş ve bir tecavüz bebeği olarak atasının bıraktığı yerden ihaneti devralmıştır.
Her şeyin ilacı, 48 saatlik yalnızlıktı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.