Cenâb-ı Mevlâ 'dan hakkıyla korkan âlimler ,ilimleri ve haşyetleri sebebiyle bizlere de asırlardır rehber olmuşlar , doğru yolu göstermişler: sözleriyle, hayatlarıyla hakikati hatırlatmışlardır.Bu yüzden onların sözlerini, menkıbelerini okumak,insanlara aktarmak büyük fazilettir.
Bu, birinin bir köşede durup keseler dolusu altın dağıtması gibidir.İnsanlara altın veya para dağıtılsa alırlar, ihtiyaçlarını giderirler.
Aynı şekilde âriflerin sözleri ve menkıbeleri de dünya ve ahiret saadeti için altın kıymetindedir. Tecrübe ve hikmetle söylenmiş o sözlerin her biri bir eksiği tamamlar, bir kusuru giderir.
Şeyh Ebû Ali ed-Dekkâk'a (kuddise sırruhû)
- Allah dostlarının sözlerini dinlemekte hiç fayda var mıdır,diye sormuşlar. Şöyle cevap vermiş:
- Elbette vardır. Bunda iki fayda vardır. ilki, şayet dinleyen şahıs talip ise gayreti kuvvetlenir, talebi artar. İkincisi, eğer kişi kendinde benlik görüyorsa, bu onun benliğini ve gururunu kırar.
Başındaki boş davayı ve sevdayı söküp atar. iyinin ve kötünün ne olduğunu ona gösterir Şayet kişi kör değilse, bu sayede kendi halini müşahede eder.
Ehl-i beyt'in büyüklerinden Cafer-i Sâdık (kuddise sırruhû) şöyle buyurur:
"Beş çeşit kimsenin sohbetinden sakının:
Birincisi yalancı. Onunla beraber olduğun sürece aldanış içinde bulunursun.
İkincisi ahmak. Sana faydalı olmak istediği zaman bile zarar verir, bunun da farkında olmaz.
Üçüncüsü cimri. En kıymetli varlığın olan vaktini alır, heba eder.
Dördüncüsü kötü kalpli kimse. İhtiyaç zamanında sana sahip çıkmaz.
Beşincisi günah işlemekten çekinmeyen (fâsık). Çok önemsiz bir lokmaya tamah eder,seni bir lokmaya satar .