Müslümanların hallerinden haber getirmesi için. Casus, Íslâm ordusunun içerisine dalip bazı bilgileri toplamış ve Rum tarafina dönmüştü. Herak lius sormus: "Anlat bakalim Müslümanlar, nasıl insanlardır? Neler yapar lar?" Casus, Müslümanlara hayran olmuştur. Gerçekten Müslümanlar o dönemde tanındıkça sevilen, hayran olunan ve tanındıkça
"Gecesini ihya edemeyenler, gündüzlerini inşa edemezler"
Ordular karşılıklı Yermûk'ta savaşın başlamasını bekledikleri bir anda Rumlar bir casus göndermişti, Müslümanların hallerinden haber getirmesi için... Casus, İslam ordusunun içerisine dalıp, bazı bilgileri toplamış ve Rum tarafına dönmüştü. Heraklius sormuş: "Anlat bakalım Müslümanlar, nasıl insanlardır? Neler yaparlar?" Casus,
Ömer (r.a.) bir gün Peygamber (s.a.v)’in evine geldi ve
yaklaştığında Peygamber’in (s.a.v) huzurunda bağırılmayacak kadar yüksek sesle bağıran kadın sesleri duydu. Bunun yanı sıra kadınlar bir de Kureyş’liydi, yani muhâcirlerdendi. Bu da Ömer’in, onların Mekkeli kadınlara nazaran daha serbest ve kendine güvenen Medîneli kadınlardan kötü şeyler öğrendikleri konusundaki görüşünü doğruluyordu. Hepsinin de bildiği gibi Peygamber (s.a.v), bir ricayı geri çevirmekten nefret ederdi. Bu nedenle Peygamber (s.a.v)’den savaşta kendisine beşte bir olarak düşen çeşitli giysileri kendilerine vermesini istiyorlardı. Odanın bir köşesini örten bir perde vardı. Ömer (r.a.)’in içeri girme izni isteyen sesi duyulur duyulmaz, ses tamamen kesildi ve kadınlar o kadar hızla perdenin arkasına saklandılar ki Ömer içeri girdiğinde Peygamber (s.a.v) gülüyordu. Ömer (r.a.), “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah tüm hayatını gülme ile doldursun” dedi. Peygamber (s.a.v), “Biraz önce benimle birlikte olan kadınlar, senin sesini duyunca nasıl da şaşılacak derecede hızla perdenin arkasına gizlendiler” dedi. “Bu benim değil, senin hakkın; benden değil senden korkup saygı duymalılar” dedi, Ömer. Daha sonra kadınlara hitap ederek: “Ey kendilerine düşman olanlar! Benden korkuyorsunuz da, Allah’ın Rasûlü’nden korkmuyor musunuz?” dedi. “Evet öyle” dediler, “Çünkü sen Rasûlullah (s.a.v)’tan daha sert ve haşinsin.” Peygamber (s.a.v), “Bu doğru ey Hattâb’ın oğlu” dedi ve
sonra şunları ekledi: “Nefsimi kudret elinde tutana yemin olsun ki, eğer Şeytan senin belirli bir yoldan gittiğini fark etse, mutlaka o yoldan başka bir yol seçer.”
Sayfa 381 - İz Yayıncılık, İstanbul 1994, 3. Baskı