Ortak suç kavramı konusunda kişisel olarak, bir insanı başka bir insanın ya da bir grubun davranışlarından sorumlu tutmanın hiçbir haklı temeli olmadığını düşünüyorum. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, ortak suç kavramına karşı kamuoyunda tartış­maktan usanmadım. Ne var ki bazen insanları batıl inançların­dan kurtarmak için birçok öğretici hile gerekmektedir. Amerika­lı bir kadın, “Nasıl oluyor da hâlâ kitaplarınızdan bazılarını, Adolf Hitler’in dili olan Almanca’da yazabiliyorsunuz?” diyerek bana sitem etti. Karşılık olarak, mutfağında bıçak olup olmadığı­nı sordum, “Evet” yanıtını alınca, ürkmüş, şok olmuş gibi yapıp bağırdım: “Onca katil, kurbanlarının kanını deşip öldürmek için kullandıktan sonra nasıl hâlâ bıçak kullanabiliyorsunuz?” Sonuç olarak Almanca kitap yazmama itiraz etmeyi bıraktı.
Sayfa 161Kitabı okudu
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Reklam
Ortak suç kavramı konusunda kişisel olarak, bir insanı başka bir insanın ya da bir grubun davranışlarından sorumlu tutmanın hiçbir haklı temeli olmadığını düşünüyorum. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, ortak suç kavramına karşı kamuoyunda tartış­maktan usanmadım. Ne var ki bazen insanları batıl inançların­dan kurtarmak için birçok öğretici hile gerekmektedir Amerika­lı bir kadın, “Nasıl oluyor da hâlâ kitaplarınızdan bazılarını Adolf Hitler’in dili olan Almanca’da yazabiliyorsunuz?" diyerek bana sitem etti. Karşılık olarak, mutfağında bıçak olup olmadığı­nı sordum, “Evet” yanıtını alınca, ürkmüş, şok olmuş gibi yapıp bağırdım: “Onca katil, kurbanlarının karnını deşip öldürmek için kullandıktan sonra nasıl hâlâ bıçak kullanabiliyorsunuz?” Sonuç olarak Almanca kitap yazmama itiraz etmeyi bıraktı.
Sayfa 161 - Okuyan Us Yayınları, 3.Basım Aralık 2009, İstanbulKitabı okudu
“Bayım! Beni affedin ki… ama hayır, bir hafta falan gerek yok! Durumun kendisi her şeyi haklı çıkarıyor, şöyle yazın, basitçe, ‘ size yazıyorum. Sabırsızlığımı hoş görün; ama bütün bir yıl mutlu bir umut besledim; şimdi bu kuşku dolu günlere dayanamadığım için suçlu sayılır mıyım? Kim bilir, geri döndünüz ve belki de, beklentileriniz değişti. O zaman bu mektup size sitem etmediğimi ve sizi suçlamadığımı anlatacaktır. Sizi kalbinize söz geçiremediğiniz için suçlamıyorum; benimde kaderim böyleymiş! Siz asil bir insansınız . Siz benim sabırsız satırlarıma gülmez ve onlardan rahatsız olmazsınız. Unutmayın ki, onları zavallı bir genç kız yazıyor, yalnız, ona öğretecek, yol gösterecek kimsesi yok ve kalbini dizginlemeyi hiç başaramamış. Ama beni ruhuma bir an için bile olsa kuşku girdiği için hoşgörün. Siz sizi sevmiş ve seven birini suçlamayı aklınızdan bile geçirmezsiniz.’”
Sayfa 68
Siddetle tavsiye ederim. Adı: "Bu Ülke"
Geçenlerde bir film izlemiştim. Haktan hukuktan bahseden bir ülke vardı. Ama bahsedilen hak ve hukuk o ülkede pek olmadı. Olan hak hukukta ayaklar altına alındı. Bu filmdeki ülkede, kadınların hakkı her zaman eziliyor, göz ardı ediliyordu. Bunu fırsat bilen bazı erkekler; zaten ben bu kadına birşey yapsam, en fazla tutuklanır geri serbest
152 syf.
·
Not rated
Kitabın yazıldığı dönem itibarı ile Stalin yönetimine gönderme yaptığı belirtilmektedir. Bu yüzden kitapta geçen hayvan karakterler Stalin dönemindeki kişilere benzetilmiştir. Çiftlikte yaşayan hayvanların tek arzuları kendilerine iyi davranılmasıdır. Fakat borç batağında bulunan ve kendini alkole veren çiftlik sahibi hayvanlara kötü davranır ve
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247k okunma
Reklam
Para Nedir #6
Para sizin sağ kalma aracınızdır. Yaşam kaynağınız hakkında vereceğiniz hüküm, kendi hayatınız hakkında vereceğiniz hükümdür. Eğer kaynak kötü ve yozlaşmışsa, kendi hayatınızı lânetlemişsiniz demektir. Parayı sahtekârlıkla mı kazandınız? İnsanların günahlarına, aptallıklarına hizmet ederek mi kazandınız? Budalalara hizmet sunmakla, kendi
Sayfa 125Kitabı okudu
"Kaç gece, koyun gibi gırtlaklarından kesilen çocuk ve kadınların fışkıran kanları yatağımıza ve soframıza kadar sıçradı?" Tek derdi, alamadığı ayakkabısı, gidemediği tatil beldesi, değiştiremediği telefonu olan Müslüman'a ne haklı sitem.
Issız bir yerde yapayalnız bir biçimde yaşamımın sonuna dek kalmamın Tanrı'nın bir kararı olduğuna inanmak için de çok haklı nedenlerim vardı. Bunlar aklıma geldikçe yanaklarımdan aşağı acı gözyaşları süzülüyor ve bazen kendi kendime, Tanrı'nın kullarını niye tamamen mahvettiğini ve onları niye böyle sefil kıldığını soruyor; bu kadar umarsız, terk edilmiş, böylesine sıkıntı içindeyken bu tür bir yaşam için şükretmenin mantıksızlığını düşünüp sitem ediyordum.
İş bankasıKitabı okudu
80 syf.
5/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 hours
Stefan Zweig; bulunduğum kitap gruplarında son yıllarda Kafka ile birlikte ismi en çok dillendirilen, kitapları gündemi en çok meşgul eden yazar. Ben de bir yerden okumaya başlayayım şu adamı niyetindeydim hep. Hoş Kafka'nın Dönüşüm'ünü okumuş,  okurken epeyce sıkılmış ve "Bu muymuş Kafka ya?" diye bir hayalkırıklığına bürünmüştüm. Aynı
Meçhul Bir Kadından Mektup
Meçhul Bir Kadından MektupStefan Zweig · Bence Kitap Yayınları · 2012225.1k okunma
324 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.