Ve Dahi okçu ustalar beyan olunur usta sofioğlu usta kara bacı usta şarı memi usta behram usta musa usta ciroz usta kadri usta mahmud usta osman usta halil mışırlı hasan usta hacı muştafa usta edimeli muştafa eski usta yaycılar beyan olunur usta pervane usta bekdaş usta yahya usta hüseyin usta rdvän usta yusuf usta meḥmed usta usta ndvän kölesidir
Baltacı Mehmet Paşa rahmetlisi ile sonradan 1. Katerina adıyla Rus İmparatoriçe'si olan Deli Petro'nun meşhur metresi Livonyalı Marthe Rabe arasında bir gönül hikâyesinin yaşandığını hiçbir ciddi kaynakta okuyamazsınız. Baltacı'nın, Katerina'yı çadırına aldığını ve bir gecelik beraberlik karşılığında barış antlaşmasına razı olduğunu da okuyamazsınız hiçbir ciddi kaynakta. Fakat devşirme fiskosu, Osmanlı Devleti'ni Osmanlı Ailesi ile birlikte kuran Çandarlılar'dan Koca Halil Paşa'yı nasıl Bizans casusu olarak kabul ettirdi ise, bu ünlü Türk komutanını da bir gecelik zevk uğruna Rusları imhâ etmekten vazgeçen uçkur düşkünü bir serdar olarak tanıtmaya muvaffak olmuştur. Bakın Rıza Nur ne yazıyor: "… Petro her şeyi ile esir düştü. Kendisine sârâ nöbetleri geldi. Maneviyatı bitti. Fakat karısı Katerina tedbir aldı. Mücevheratı ile beraber Baltacı'nın çadırına gitti ve birkaç gün kaldı. Bu kadın yüzünden Prut muahedenâmesi yapıldı. Petro serbest bırakıldı." Rıza Nur, takip eden satırlarda Baltacı'nın "biraz cevahir almak" ve "şehvetini hoşnut etmek için bu adi işi yaptığını, bu sebeple kendisini Türklük mel'unları arasına katmak lâzım geldiğini" yazıyor. Bu kitabın ilk baskısının 1924-1926 senelerinde 54 sıra numarası ile Maarif Vekâleti tarafından basıldığı hatırlanırsa, yukarıdaki palavra resmen tasdik edilmiş demektir!
Sayfa 172 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hz. Mustafa (s.a) dedi ki: "Kim dünyaya dayanır ve ona meylederse Allah onu cehennem ateşinde yakar, rüzgârlarin savurduğu küle döner." Bu sözler, mülk âleminin erbâbının yerini, dünyanın çocukları ve sevenlerinin durumunu beyan etmektedir. "Kim ukbâya dayanır ve ona meylederse Allah onu âhiret ateşiyle yakar ve o kimse kendisinde menfaat bulunan altına döner." sözü ise âhiret ve melekût ehlinin durumunu açıklamaktadır. "Kim Allah'a dayanır ve ona meylederse Allah onu nûru ile yakar, o kimse paha biçilemez mücevhere döner."
Sayfa 126 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
Dünya sevgisi de karın şehvetinden kaynaklanır.
Sayfa 164 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
Ma'şûk bizi kendi ehlinden sayıp yadigâr vermişse, kilim ister siyah olsun ister beyaz her ikisi de birdir. Kim bunlar arasında fark görürse aşk konusunda henüz hamdır, pişmemiştir. Dost elinden ister bal ister zehir, ister şeker ister Ebû Cehil karpuzu, ister lütuf ister kahır aynıdır. Kim lütfun ya da kahrın âşığı olursa, o kendisinin âşığıdır ma'şûkunun âşığı değildir. Sultan ister aba isterse özel taç versin, alan kimse için yeterlidir; âşık başka bir beklentiye girmez.
Sayfa 142 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
Hz. Peygamber (s.a)"Davetçi ve tebliğci olarak gönderildim,fakat hidayet için elimden bir şey gelmez; İblis dalâlete düşürücü olarak yaratıldı,ancak dalâlet için onun da elinden bir şey gelmez." buyurmuştur.
Sayfa 156
Reklam
Şöyle der: "O'nun isimlerinden birisi "el-Musavvir"dir ki sûret veren demektir. Ancak ben diyorum ki O, "Musavver "dir, yani sûret gösterendir." Allah'ın isim ve sıfatları sûretler ve şahıslar hâlinde temessül edince bu sıfatlari gören kimse onu bizzat Hakk'ın kendisi zanneder. O değildir fakat O'ndandır.
Sayfa 138 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
"Leyla'ya âşık olmak başkadır, Leyla'nın adını söylemek başka.."
Sayfa 128 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
Cihânın aşkı geniştir oysa senin sinen dardır Aşk hikâyesi uzundur oysa senin elin kısadır.
Sayfa 128 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
"Lâ ilâhe illallah" demekle "La ilahe illallah" olmak arasındaki büyük fark vardır.
Sayfa 98 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
Reklam
Allah'ı görmedikçe mü'mine rahat yoktur.
Sayfa 88 - Aynü'l-Kudât El-Hemedânî
...peygamberler ma'rifeti yüce mertebeden vahiyle elde ederken, müşahede erbabı olan ârifler daha aşağı bir mertebeden ilham yoluyla elde ederler. Buna göre dünyada peygamber ve âriflerden başka akıl ötesi mertebesine kimse ulaşmaz; ârifler dışındaki insanların bu mertebeye erişmesi de ancak öldükten sonra olur.
Sayfa 94 - Aynü'l- Kudât El-Hemedânî
Başımda aşkının öyle nazı var ki...
Sayfa 52 - Aynü'l-Kudât El-Hemedanî
Ona göre insanın değeri peşinde olduğu bilgiyle, mutluluğu ise Allah'a dair maʼrifetiyle doğru orantılıdır.
Sayfa 84
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.