Yoksunluktan korkmak, yoksunluğun ta kendisi değil midir?
Çünkü hayat geriye gitmez ve dünle de hiç oyalanmaz.
Ve hep böyle olmuştur ezelden beri, ayrılık vakti gelip çatıncaya kadar, sevgi kendi derinliklerini bilmez.
İsa'nın büyük büyük dedesi, içinde saklı olanı bilseydi, kendinden hayrete düşüp taş kesilmez miydi?
Sayfa 81Kitabı okudu
Hazırım gitmeye, arzum fora etmiş yelkenlerini, rüzgâr beklemekte.
Pencerenin kenarına oturup, gelip geçenleri izleyebilirsin. Onları izlerken sağ taraftan gelen bir rahibeyi, sol tarafta bir fahişeyi görebilirsin. Ve şöyle diyebilirsin tüm içtenliğinle: "Biri ne soylu, öbürü ne iğrenç!"
Ama bir an kulak verip gözlerini kapatırsan, boşlukta bir sesin fısıldadığını duyarsın: "Biri beni duasında, öbürü acısında arıyor. İkisinin de ruhunda, benim ruhum için yeşil bir çardak bulunur."
Sayfa 75Kitabı okudu
Güzellik, onu görenin gözlerine nazaran onun özlemini çekenin kalbinde daha büyük bir ışıltıyla parlar.
Sayfa 65Kitabı okudu
Bilmen gerekenlerin sonuna vardığında, hissetmen gerekenlerin başlangıcındasın.
Sayfa 58Kitabı okudu
Düşleri ve arzuları olmayanların en büyüğü olmaktansa, düşleri ve arzuları olanların en sonuncusu olmayı yeğlerim.
Sayfa 48Kitabı okudu
Nasıl şarkı söyleyebilirsin, ağzın ekmek doluysa? Dua etmek için elini nasıl kaldıracaksın, avuçların altın doluysa?
Sayfa 23Kitabı okudu
"Daha ne olduğumuzu bile bilmiyorken, ne olacağımızı tartışmanın bir anlamı var mı?"
Yedi kez aşağıladım ruhumu:
... Beşincisi, sabrını kendi gücüne mal ederek zayıflıktan dolayı hiçbir şey yapmadığında.
Sayfa 9Kitabı okudu
Ne kadar tuhaf!
Kimi zevkler için duyduğum arzu acımın bir parçası
Sayfa 9Kitabı okudu
Vaktiyle bir adam tanımıştım, çok iyi işitiyordu ama dilsizdi.
Bir savaş sırasında konuşma yeteneğini yitirmişti. Bugün, o büyük sessizlik üzerine çökmeden önce yaşadığı savaşları biliyorum.
Sayfa 5Kitabı okudu
"Her insan, günün birinde dökmesi gerekecek gözyaşlarını saklar kendine..."
Sayfa 16Kitabı okuyor
